"Kendimi beni gördükleri gibi, alçak, hain, hırsız, ibne olarak görüyorum."
Bu satırlar Jean Genet'nin..
Nerde okuyorum?.. Hizmetçiler adlı oyunun gerçekten çok iyi hazırlanmış tanıtım broşüründe.. Aynen yazdığım gibi..
Genet, çağımızın en tartışmalı yazarlarından..Ayni broşürden okuyoruz..
"Bir 'piç' olarak dünyaya gelip, akla gelebilecek belki de her anlamda 'gayrimeşru' bir yaşam sürmüş, yetimhanede büyümüş, hırsızlık ve fahişelik yapmış bir eşcinsel olarak 'toplumdışı' ya da 'öteki' olmayı kendiliğinden kimliğinde taşımış bir yazar.."
1968 olaylarında Paris'te gençleri, Amerika'da düzene isyan eden Marksist Kara Panterleri desteklemiş bir isyancı.
Hayatı suç işlemekle geçmiş. Sonunda ömür boyu hapis cezası almış. Ne var ki Andre Gide, Jean Cocteau ve Jean Paul Sartre gibi aydınlar cumhurbaşkanına giderek affını sağlamışlar..
Hizmetçiler, ezilenlerin iktidarı ele geçirdiklerinde, iktidardakilerden daha acımasız olabileceklerini anlatıyor..
Peki bu kendi tarifiyle "Hain, alçak, hırsız ibne"nin, bu netameli oyununu kim sahneliyor?.
İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatroları..
Mazlumluklarını kullanıp iktidara gelenlerin, daha da zalim olabileceklerini kim anlatıyor..
İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatroları..
Devasa kentin dört bir yanında birbiri ardına açılmaya başlanan yeni tiyatrolardan birinde, Üsküdar Kerem Yılmazer sahnesinde oynanıyor oyun.. Bu yeni sahneleri kim açıyor?.
İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatroları..
Dahası..
Bir özel tiyatro sahnesinde yakılan sigara yüzünden bu ülkede ceza kesilir ve Sağlık Bakanı bu yasağı savunurken, Hizmetçiler'in bir sahnesinde oyuncu püfür püfür sigara tüttürüyor. Kim yapıyor bunu..
İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatroları..
Şimdi hatırlayın..
"Bunların amacı tiyatroyu yok etmek. Bunların amacı AKM'yi, Muhsin Ertuğrul'u yıkıp yerlerine alışveriş merkezi yapmak" kıyametlerini iyi hatırlayın..
Nerden çıktı bunlar?..
Efendim AKP.. İktidar AKP'de.. İstanbul AKP'de.. Bunlar sanatı sevmez. Bunlar sanatı desteklemez. Bunlar sansürcü..
..Ve işte yanıt..
"Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.."
Şehir Tiyatroları, eğer Jean Genet'nin hem de bu oyununu sahneliyorsa.. Yürüyüş mesafesinde bir başka Üsküdar Tiyatrosunu Kuzguncuk Türküsü gibi bir başka müthiş "Tokat"la açıyorsa, o Belediyenin tiyatro düşmanı, o belediyenin sansürcü olduğunu söyleyen çarpılır..
Eleştirilerin geçerli olması, takıntılardan, peşin hükümlerden kurtulmakla sağlanır. Doğruya doğru demelisiniz ki insanlar "Eğri" dediğinizde size inansınlar..
Kuzguncuk Türküsü'nü de, Hizmetçiler'i de bu kentte oynayacak özel tiyatro çıkar mı bilemem.. Belediye'nin tiyatrosu sayesinde bunları izleme şansı, fırsatı buluyorsak, teşekkür etmeyi, alkışlamayı bilmeliyiz.
Hizmetçiler çok çarpıcı bir oyun.. Aralarında muhtemelen ensest, eşcinsel ilişkiler de olan iki hizmetçi kız kardeşin, hanımefendilerini öldürme oyunlarını ciddiye çevirmeleri üzerine kurulu..
Oyun bir ekip çalışmasıyla sahneye konmuş, ama müthiş konmuş.. Ablayı oynayan Berna Adıgüzel olağanüstü bir oyunculuk sergiliyor. Daha ilk sahnede vuruyor insanı.. Küçük kardeşte Selin Türkmen, hanımda Özge O'Neill Sarımola da çok çok iyiler.
Cihan Aşar'ın dekoruna bayıldım.
Oyunu Salah Birsel çevirmiş.. Zerre çeviri kokmadan.. Türkçe yazılmış sanırsınız.
İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatroları'nın sahnelediği Hizmetçiler'in, gene İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatroları tarafından hazırlanmış broşüründen bir cümle ile bitirelim de, "Peşin hükümleri yıkmak, atomu parçalamaktan zordur" diyen Einstein'e bir gönderme olsun..
"Hizmetçiler, 'iktidar'ın, kanunlar, ahlak kuralları, inançlar ve toplumsal teamüllerin de yardımıyla artık kaba güce ihtiyaç duymayan 'İyi niyetli' şiddetiyle gönüllü kalabalıkları sessiz sedasız şekillendirdiği tanıdık zamanlarda çok daha fazla şey anlatır aslında.."