Ben yazmaya hazırlanırken, Pazar günü Vatan ekinde Asım Kocabıyık'ın sözlerini okudum ve dedim ki "Eskiler gene haklı.. Binlerce yılın deneyimi ile doğan sözcüklere kulak vermek gerek.."
Ne demiş eskiler..
"Aklın yolu bir.."
Bodrum deyince akla bir minik sahil kasabası gelirdi, 30 yıl önce.. Birkaç bin nüfuslu.. Şimdi koskoca bir yarım ada, onlarca koy, yüzlerce yerleşim yeri, kilometrelerce yol.. Hepsi Bodrum.. mu acaba?.. Değil.. Çünkü bir yığın insan "Bodrum'a gidiyorum" diye çıkıyor Türkiye'nin ve dünyanın dört bir yanından ve başka başka yerlere gidiyorlar. Arabaları yoksa, dolaşmıyorlarsa, birbirlerinden haberleri bile olmuyor..
İşin kötüsü..
Gittikleri yer hep Bodrum.. Ama yönetimleri farklı.. Bir Bodrum.. Bir Bodrum Yarımadası ama, yığınla yerel yönetim. Birbirinden kopuk, birbirinden farklı siyasal ve yaşamsal düşüncelere sahip yönetim kafaları..
Bu yüzden Bodrum yarımadasında bir yönetim kopukluğu, bir yönetim başıboşluğu var. Bu yüzden çok kolay çözülecek pek çok sorun aynen kalıyor..
Şimdi, kaldığım süre içinde yarım adayı bol bol gezdim.. Doğal güzelliklere hayran kalırken, yönetim dağınıklığı ve kopukluğundan doğan yanlışların bolluğunu da fark ettim.. Dönüşte uçağım yarımadanın üzerinde yükselirken "Buraya, anakent türü bir yerel yönetim gerek. Adı Bodrum olan bu yarım ada, tek elden yönetilmeli.. İstanbul gibi, Ankara gibi, İzmir gibi" dedim..
Dediklerimi yazamadan da Asım Kocabıyık'ı okudum..
"Bodrum yarım adasının, medeni ve güzel bir şekilde muhafaza edilebilmesi için, geliri yüksek, teknik kadrosu kuvvetli, idari kadrosu güçlü tek bir Belediye ile yönetilmesinin gerekli olduğuna inanıyorum.."
Tabii yerel belediyeler, muhtarlıklar olacak.. Ama tepedeki tek yerel otoriteye bağlı olarak. Bodrum Yarımadasını bir bütün olarak ele alan ve bu bütün içinde planlayarak, uyuşum içinde yönetecek bir ana kent kurmadan çözüme ulaşmak mümkün değil..
Bugün Bodrum yarım adasında ayrı 11 belediye var. Yapıları, düşünceleri, dünya görüşleri farklı, Bodrum gibi bir dünya turizm merkezini yönetebilme becerileri ve yetenekleri bilinmez 11 ayrı kafa bir araya gelir de, bir Bodrum'u yönetebilir mi?. Ortak sorunları çözebilir mi?. Yönetime, tek düzelik, yeknesaklık getirebilir mi?.
Bu ülkede anakentler nüfusa göre kurulur. Yerleşik nüfusu ile Bodrum'un ana kent olması asırlar alır.. Oysa turistik nüfusu ve değeri ile Bodrum özel bir yer.. O zaman özel bir statüsü olmalı.. Bu da özel bir yasa ile sağlanır.. Kim isteyecek bu yasayı?.. Kim hazırlayacak?..
Kim Meclis'te takip edip çıkartacak?. Hadi hükümetin işi başından aşkın..
Hadi Kültür ve Turizm Bakanlığı sorunun farkında değil.. Peki bu ülkede Muğla milletvekilleri var değil mi?.. Niye o Meclis'teler?.. Yasama gücü, yani yasa yapma, kanun çıkarma onların işi değil mi?. Bodrum'u Muğla'yı onlar temsil etmiyor mu?.
Bodrum halkı onlara bunun için oy vermedi mi?.
Onlar ayni zamanda Türkiye milletvekili değiller mi?. Bodrum Türkiye'nin dünyaya açılan penceresi, gururu değil mi?.
Meclis albümünde Muğla Milletvekili diye resimleri olanlar!..
Ne yaptınız bugüne dek, Bodrum için?..