11 genç kız.. 11 ışık.. 11 ailenin umudu.. Pisi pisine öldüler.. Önlerinde yaşayacak ve sevdiklerine yaşatacak pırıl pırıl bir hayat varken, yol kenarına, ceset torbaları içinde dizildiler..
Manşetten verdik.. Ertesi gün gömüldüler.. Timsah göz yaşları içinde, acıklı yazılar yazdık.. Acıklı filmlere de meraklıdır ya milletim.. Okur diye.. Sebebi de yazdık.. Şöför uykusuz.. Şöför aşırı hızda hatalı solama yapmış..
Daha ertesi gün?..
Tısss!...
Benim balık beyinli medyam unuttu.. Gelecek katliama kadar!..
Böyle bir kaza, olmaz ya.. Uygar bir ülkede olsaydı, bugün ne olurdu bilir misiniz?..
Bilemezsiniz..
İçişleri bakanı istifa ederdi.. Ülkesinin yollarına ve o yolu kullananlara sahip çıkmayı beceremediği için.. Etmese. Medya ettirirdi nasıldı, bilirdi de, ederdi..
Bizdekinin haberi bile yoktur, yoğun devlet işleri arasında, bu kazadan.. Niye olsun ki?..
Nerde Dördüncü güç?.. Nerde hesap soran, nerde takip eden, nerde sonuç alana kadar işin peşini bırakmayan medya?..
Öyle medya olsa, böyle kaza olur mu zaten?..
Bakın minnacık bir kaza haberi.. Minnacık.. Niye minnacık?.. Aşırı hızdan, yoldan çıkıp ağaca çarpan aracın içindeki beş kişi mucize kabilinden kurtulmuş ondan..
Oysa haberin içinde, Türkiye'deki trafik katliamının sebebi var..
Aşırı hız yapan aracı bir genç kız kullanıyor.. 233 promil alkollü.. Yani, zurna gibi.. Ve de ehliyetsiz..
Düşünebiliyor musunuz?..
Ehliyetsiz.. Sarhoş ve direksiyona oturup, hız yapıyor..
Ya- pa- bi- li- yor!..
Cesarete bakar mısınız?..
Hayır bakmayın.. Çünkü bu ülkede her türlü trafik rezilliği yapmak için cesarete gerek yok. Çünkü bu ülke insanı yakalanmayacağını biliyor. Yakalansa "Üç kuruş rüşvetle kurtulacağı" inancında.. Namuslu polise çatsa da ceza can yakmaz, üç otuz para.. Adam öldürse, "Tutuksuz yargılanmak üzere.."
O zaman, sokaklar, caddeler, yollar, oto yollar, arena.. Her direksiyonda bir gladyatör var..
Devlet nerde?... Yok?..
"Devlet nerdesin" diye soracak medya nerde?.. O hiç yok..
Yollarda insanlar Allahın günü ölüyor.. Her yıl bir küçük Anadolu kasabası, 5 bin kişi, ölüyor.. Her yıl bir büyük Anadolu kenti, 400 bin kişi yaralanıyor, sakat kalıyor.. Medyanın umurunda değil.. Kıçlarının üstünde oturup, iki günde bir Atatürk'e sövüyorlar, konu kıtlığı var ya.. "Langanın hıyarı, Ankara'nın Anıt Kabri, Atatürk'ü meşhur" diye çok ustaca, çok ince, harika zekâ eseri küfürlerle Atatürk'e sövüyorlar.. Doğru.. Suçlu Atatürk.. Sana ne yıkıyorsun, köhnemiş Osmanlı'yı.. Kuruyorsun modern Cumhuriyeti.. Modernlik demek yol demek, araç demek.. Toprak yollarda kağnı ile gitmeye devam etsek, trafik kazası mı olurdu?.
Atatürk'e, Cumhuriyet'e, Ordu'ya sövdüklerinin onda biri kadar, bugün bu ülkeyi yönetenlere çatsalar "Hey Ankara'dakiler, her gün kaza, hergün ölü.. Bu daha ne kadar devam edecek" deseler, çok şey değişebilir aslında..
Ama olmaz.. Bugünkü ağalarını rahatsız edemezler onlar.. Yarışları, yaranmak içindir!..
Türkiye'de yollar, en büyük ölüm sebebi.. Bu yıllardan beri böyle.. Ama Yürütme'de kimsenin umurunda değil.. Yasa gereği Başbakan altı ayda bir Trafik Yüksek Kurulu toplamalı.. Recep Tayyip Bey, Başbakan olduğundan beri bir kez toplamadı. İçişleri Bakanı deseniz, zaten varlığı belli değil..
Peki Yasama?..
Sevsinler.. İktidarı AKP, muhalefeti CHP.. Bunlar mı, "Türk insanı yollarda ölmeye mahkûm edilemez.. Belli bu yasalar yeterli değil, değiştirilmeli" diyecek de bir araya gelip düşünecekler?.. Güldürmeyin beni..
Yargı?.. Tam da buldunuz..
Kaza raporu.. Otobüs şöförü 8 de 8 kusurlu.. Yolcunun inip inmediğini kontrol etmeden, kapı açık hareket etmiş, halk otobüsü.. Genç öğretmen, kapıdan, tekerleklerin altına düşmüş.. 10 metre sürüklenmiş, ölmüş.. Şöförü 28 gün sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakmış yargı.. Bizde adamı trafikte öldürmek serbest çünkü..
İşte anayasa gereği, devletin üç gücü.. Vatandaşa sahiplenecek üç erki bunlar.. Dördüncü de biz, gazeteciler..
Biz!.. Popomla güldürmeyin beni de, çıkın trafiğe ölün..
İşte yazıma nokta koyarken, NTV karşımda Son Dakika alt yazısı geçiyor.. Bir otobüs kazası daha, sabah sabah.. 5 ölü 27 yaralı var, İzmir'de!.. Şimdilik!..
Ölün vatandaşlarım ölün..
Bu yürütme, bu yasama, bu yargı, bu medya ile size ölmek yaraşır..
Ama teker teker değil, onar, yirmişer ölün ki, büyük haber olasınız, hiç değilse adınız ön sayfalara geçsin, resimleriniz yayınlansın.
Hayatta 10 paralık kıymetiniz yoktu. Ölünüz bir gün için "Şöhret" olsun!..