DÜN sabah gazetemle gurur duydum. Gecenin ilerleyen saatlerinde bitmesine rağmen, Efes- Fener maçını hem de yarım sayfa o kadar güzel vermişler ki..
Bir defa Erkan Koyuncu'nun dakika dakika maç yazısı, oyunun gelişmelerini tüm kritik anları ile veriyor.. Oyunu izlememişseniz eğer, bu yazı size yeterli bilgileri veriyor..
Onun yanında Murat Didin'in harika bir analizi var.. Didin, Efes'in niye kazandığını, Fener'in niye kaybettiğini öyle can alıcı noktaları öne çıkararak anlatıyor ki.. Maç yazısı değil, basketbol dersi sanki.. O zaman içinizde zerre tereddüt kalmıyor ve görüyorsunuz.. Maçın sonucunu belirleyen hakemler değil, iki tarafın koçlarıdır.
Gerek Erkan, gerekse Murat, 13 saniye kala verilen ve olayları patlatan sportmenlik dışı faulün bu yıl konan bir kural olduğunun farkındalar.
Murat Didin "Top oyuna girerken, topsuz oyuncuya yapılan faulün dozu ne olursa olsun sportmenlik dışı kabul edilir" kuralını bilen tek Fenerbahçeli olmadığını açık seçik yazdı. "O faulün sportmenlik dışı olduğu bilgisi ile donanımlı bir Fener benchi, olmaması gereken o son bölüme, otoritelerini kullanarak engel olabilirlerdi" dedi.
Ne varki, kuraldan sadece tüm Fener oyuncuları ve sorumluları değil, maçı yayınlayan kurumun da haberi yoktu. Spor Max'te oyunu anlatan ve yorumlayan iki sunucunun ikisi de, niçin sportmenlik dışı faul verildiğini söyleyemediler. Hatta hakemleri itham eder havada konuştular. Dakikalar boyu, görüntü ekrana tekrar tekrar gelirken "Bunun nesi sportmenlik dışı faul" diyerek, ekran başındaki seyirciyi de adeta tahrik ettiler.. Hiç sıkılmadan, tekrar tekrar "Ah yanımızda bir basketbol Erman'ı olsaydı" diye de ağlaştılar..
Kural bilmeyen sunucu, kural bilmeyen yorumcu, dünyanın neresinde görülmüştür, Spor Max yönetimi bize söyleyebilir mi?. Milyonlara yayın yapan kurumun bilgisiz ve sorumsuzluğu yanında, Sabah sporun mükemmelliğinin altını gururla, keyifle çiziyorum..
Benim istediğim gazetecilik işte bu!..