Dün gazetecilik üzerine yazdım.. Bugün de yazacağım.. Bugünlerde bu konuları tartışmaya çok ihtiyacımız var çünkü..
Gazetecilik haberdir.. Hep bunu iddia ettim.. Ama "Haber" her şey değildir.. Haber uğruna, bu mesleğin asla ödün verilmemesi gereken ilkelerinden vazgeçilemez.. Geçerseniz, saygınlığınız ve inanırlığınız ortadan kalkar.
En müthiş haberleri bile verseniz, giderek düşer, silinir, yok olur gidersiniz..
Günümüzde, "Habercilik" adına bu tuzağa düşenler arttı. Ne yazık ki, Sabah da, zaman zaman haberin cazibesine takılıp bu yanlışı yapıyor..
Konum "Sızdırma" haberler..
Devletin bir kurumu, ya da kişisi, devlete ait bir sırrı, yakını bir gazeteci aracılığı ile bir gazeteye, ya da gazetelere sızdırıyor. Haberin yayınlanmasından, kişisel, kurumsal, ya da siyasal menfaatleri var..
Bu sızdırma haberleri daha okurken, üslubundan fark ediyorsunuz..
Çünkü, haberin temel ilkeleri dünyanın her yerinde bellidir. Haber belli soruların yanıtlarını içermelidir.
Bu sorular "Kim" ile başlar..
Sızdırma haberde bu sorunun yanıtı yoktur.
Başından sonuna okuyun..
"İddia edildi.. İfade edildi.. Söylendi.. Belirlendi.."
Peki ifade eden kim?.. İddia eden kim?.. Söyleyen kim?.. Belirleyen kim?.. Haberde yoktur.. Çünkü "Kim" aslında haberi sızdıran kişidir. Haberde adının geçmesi mümkün değildir. Çünkü devlete ait gizli bilgiyi sızdırmak suçtur..
Şimdi gazeteci, haberi kendisine sızdıranın suç işlediğini bilir.. Bu suçu işlerken bir menfaat beklediğini de bilir.. Dahası, kendisinin ve gazetesinin bu suça ortak ve alet edildiğini de bilir..
O zaman bu haberi yayınlamalı mıdır?..
Ben yayınlamam..
Kafamı kesseler yayınlamam.. Çünkü ne kalemim, ne gazetem başkasının menfaatine ve suçuna alet olamaz.. Olursa saygınlığı, inanırlığı kalmaz.. Biter..
Gazete olarak biter!..
Çok ama çok kutsal bir meslek yapıyoruz..
Yanılabiliriz.. Yanlış, hatalı haberler verebiliriz.. Dünyanın en ileri, en ciddi gazeteleri bile zaman zaman hem de en inanılmaz hatalara düşüyorlar.. Mesele o değil..
Mesele "Alet olmak!.."
Bir gazete, hiç kimsenin ya da kurumun aleti olamaz.. Olmamalı.. Haber ne kadar cazip olursa olsun.. Gazeteciliğin ve haberciliğin temel ilkelerinden asla, ama asla ödün vermemeli..
Belli bir görüşü savunabilirsiniz.. Yazar olarak değil sadece.. Gazeteniz de belli bir görüşün, bir siyasal partinin tarafı olabilir.. Böyle gazeteler çok..
Ama hangi taraftan olursa olsun, haberin temel ilkelerinden vazgeçemez.. Bir kez daha altını çiziyorum..
Belli bir menfaat uğruna kendisine sızdırılan haberlerin aleti, oyuncağı olamaz!.
Bazen bir haberi bilerek atlamak, onu yayınlamaktan çok ama çok daha onurlu, gururlu bir gazetecilik olayıdır.
Bunu kimse aklından çıkarmasın!..