Hakan Aktürk olduğunu söyleyen biri Yasemin'i aramış. Maliye Bakanlığı Basın Müşaviri olduğunu iddia etmiş ve "Bakan Kemal Unakıtan Amerika'ya kendi imkânlarıyla gitti, geldi" demiş. Yasemin yazılı yanıt istemiş. Hakan Bey "Söyledim ya" demiş..
Nasıl yani.. Telefon edenin peşine düşüp "Biri bizi işletiyor mu, yoksa sahiden böyle biri var mı" diye soruşturma mı yapacağız?. Devlet işi böyle gayri ciddi olur mu?.
Bu arada..
Hacettepe Hastanesi'nin Bakan Unakıtan için "Bu ameliyat Türkiye'de yapılamaz" diye bir rapor verdiği, bu raporun Numune Hastanesi tarafından onaylandığı iddiaları anında tekzip edildi. Güzel..
Yani Sayın Bakan kendi imkânları ve Sayın eşine Rabbimizin yol göstermesiyle Cleveland'a gittiği açıklamaları tamam.. Ama benim sorularım bitmedi..
Bir sorum Meclis Başkanı Köksal Toptan'a..
2008 yılı içinde yurtdışında tedavi gören milletvekili ve ailesi var mıdır?. Bunlar için bütçeden ödenen para nedir?..
Ve de son soru.. Sözüm ona bu ülkenin en güçlü sivil toplum örgütlerinden biri, ..Ve de.. Türk Tabibler Birliği'nin üzerine ölü toprağı mı serpildi?.
Bypass gibi, Van Hastanesinde bile yapılabilecek kadar basit bir ameliyat için, hem de Maliye Bakanının Amerika'ya gitmesi sizi hiç mi rahatsız etmedi?.
Bu tercih Türk tıbbı, Türk hastaneleri ve Türk doktorlarına gölge düşürmez mi?.. Ve bu soru eğer sizi ilgilendirmiyorsa, varlık sebebiniz nedir?.