Önce "Ettiklerini buldular. Şimdi onlar çeksinler bakalım" dedim içimden, itiraf ederim..
Bize neler çektirmiş, Sabah'ı yok etmek için nasıl çırpınmışlardı bilirim, gün gün yaşadım..
Sabah'ı kuranların nerdeyse tamamını müthiş paralarla transfer edip, Sabah'ın kopyası Vatan'ı çıkarmışlardı, tüm gayretlerine rağmen bizi yok edemeyince.. Ama Sabah, yaşadığı ekonomik krize rağmen ayakta kalmayı başarmıştı.. Bunun üzerine Dinç Bilgin'e saldırmalar başlamıştı.. Neler demiş, neler yazmışlardı..
Sabah'ı evladı gibi seven, yaşatmak için her çareye baş vuran Dinç Bey, Mehmet Karamehmet'le anlaşınca, hedef tahtasına Karamehmet, Turgay Ciner'le el sıkışınca, Ciner konmuştu..
Elinde 500 milyonluk çekle Ankara'ya giden Doğan Gurubunun adamları, Sabah'a resmen talip olmuşlardı hatta..
Star tiraj yapınca Cem Uzan, Akşam parlar gibi olunca, Karamehmet işadamı olarak saldırılara uğramıştı. Turgay Ciner, daha gazetesi çıkmadan her fırsatta yere vurulmaya başlanmıştı..
Aydın Doğan ve gazetelerinin kendilerinden başkasına yaşam hakkı tanıma niyetleri yoktu sanki..
Şimdi Bilgin'e, Karamehmet'e, Ciner'e sarmaya çalıştıkları ip kendi boyunlarına dolanmıştı..
"Ettiklerini buldular" dediğim ondandı..
Dahası "Akif Beki'yi, Başbakan'ın bir numaralı adamını niye aldılar, o da anlaşıldı" diye düşünmüştüm, acımasızca.. "Bir yerden haber aldılar, belayı.. 'Akif belki kurtarır' dediler" diye geçirmiştim içimden..
Ama kendimden utanmam beş dakikayı aldı..
Doğan Gurubunun sarsılması, batması değil, sarsılması bu mesleğe öyle bir darbe vurur ki, biteriz.. Maddi manevi biteriz..
Bir defa..
O gurupta kaç bin meslekdaşımız, ayrıca kaç bin kol işçisi çalışıyor bilir misiniz?. Türkiye'nin ve de dünyanın binlerce noktasında o gazete ve dergileri satanlar dahil, kaç bin aile, o guruptan ekmek yiyor?.
Bu meslek bu kadar işsizi kaldırır mı?.
Geriye kalanların artık özgür gazeteci olmalarına imkân var mı?.
Hepimiz köle oluruz.. Gurubumuz ayni akibete uğramasın diye iktidarın.. Geriye zaten iki gazete ya kalır ya kalmaz, o gazetelerin patronlarının..
Bütün gazeteciler, tüm fikir işçileri olarak tüm gücümüzle Doğan gurubunu desteklemeliyiz..
Dilemeliyiz ki, bir hata vardır ve düzeltilecektir.
Dilemeliyiz ki, Doğan Gurubu, tüm gazete, dergi, televizyonları, kitapları, CD, DVD'leri, D&R dükkânları ile her gün daha iyiye giderek yaşamalıdır..
Bilmeliyiz ki, Hürriyet'in olmadığı bir medyanın "Hür" olması mümkün değildir.
Dilerim Hürriyet'te, Milliyet'te, Radikal ve de hele hâlâ Vatan'daki tetikçiler, yıllardır ne demek istediğimi şimdi anlamışlardır!..

***
Sabah'ın dünkü manşetini talihsiz buldum. Bir defa "Onu dedi, bunu dedi" diye haberlere temelden karşı olduğumu yazmıştım. Dünyada böyle habercilik yok.
Tüm masrafları kamu, yani bizim vergilerimizle ödenen bir devlet aracında, partisinin mitingine giden bir siyasi liderle, hem de o lidere yakınlığı ezber bilinen bir yazarın konuşmasının en büyük rakibimizle ilgili sözlerini manşete taşımak bize yakışmadı..
İki.. Madem bunu yazdık, o zaman, ayni gün bir başka mitingde ayni konudan konuşan ana muhalefet liderinin bu konudaki sözlerine de yer vermeliydik.. Onu da unuttuk..