Sevgili kardeşim Günay küllerinden yeniden doğuyor.. Kuruçeşme'de balık lokantası diye açtığı dükkan kesmemiş belli.. Yeniden kulüpçü olma yolunda.. Hastaneye girmeden önce kardeşlerimle gittik "Ne zaman çıkarız belli olmaz, hele bir eğlenelim" diye..
15 yıl oluyor galiba.. Ertekin'le vakit buldukça Bursa'ya gider, orda Sevgili Gülbin ve eşinin konuğu olarak harika hafta sonları geçirirdik. Gülbin bizi fuarda bir kulübe götürürdü. Gencecik bir harika söyler bizi coştururdu. Sibel Bilgiç.. Sonra İstanbul'a geldi.. Müzikten koptu.. Biliyorsunuz.. Günay'la birlikte dönmüş.. Cazdan arabeske her şey söyleyen Sibel müthiş bir eğlendirici..
Bir pop potpori yaptı, öldük..
Gece fasılla başlıyor.. Ardından Aslı diye bir kız bir alaturka söylüyor, Taner Şener gibi sahneye "Sefalar getirdiniz, sefa geldiniz dostlar" diyerek.. Unuttuğumuz lezzeti hatırladık..
Ve de Seder diye bir başka genç kız.. Bu adı bir kenara yazın.. "Hıncal yazmıştı" dersiniz.. Nasıl bir ses, nasıl bir yorum!..
Kuruçeşme'de bir Günay gecesi yapın!..