Abuzittincim,
Artık bu bizi en az bir yıl idare eder kardeşim.. Avrupa'nın en iyi 4 futbol takımından biri olmamızdan bahsediyorum. Ne gittikçe derinleşen ekonomik kriz, ne artan işsizlik, ne habire zamlanan akaryakıt fiyatları, ne de siyasi belirsizlik..
Önemli olan "Aslanlarımızın şahane futbol gösterisinden sonra bütün dünyanın bizi ayakta alkışlaması!"
Bütün dünya bugün hâlâ oturmayıp ayakta bizi alkışlamaya devam ediyor olabilir. (Adamlara da yazık biraz oturup dinlenseler.) Bilemiyorum gazetelerimiz de günlerdir futblola ayırdıkları tam sayfalardan vazgeçip normale dönebildi mi? Esasında iyi oynadığımız bi maçta son dakika golüyle Kupa'ya veda etmemiz acı oldu. "Ne yapalım dualarımız buraya kadarmış.." diye düşünenlerden değilim.
Kuvvetle muhtemeldir ki Allah Baba Semih'in beraberlik golünden sonra "..Bunlar gene maçı kazanacaklar, çocuk çoluk bi sürü insan sokaklarda kurşunlanıp, kimileri ölüp kimileri de ömür boyu sakat kalacak. En iyisi Türkleri eletip bu ızdıraba bi son verdireyim" diye düşünmüş ve son dakika golünü yaratmış olabilir.
Yoksa Kazım Kazım'ın 18 içinde formasından çekilmesini penaltıyla cezalandırıp Almanlar'ın da defterini dürdürebilirdi.
Gutersloh'daki caminin imamı da şöyle düşünüyor olabilir.. "Oh olsun, yenildikleri iyi oldu.. Payımızı vermezlerse işte böyle çarpılıverirler!"
Milli takım Almanya'da iken bu camide Cuma namazı kılmış ve caminin imamı gazetecilere "Bizim camimizde namaz kıldıkları için kazanıyorlar" diyip haklarına düşen payı istemişti! Bu arada ben de kadim dostlarım İsmet İraz ve Güngör Sayarı ile birlikte hafifçe morardığımı hatta iyice morardığımızı itiraf etmeliyim.. Çünkü futbolcularımızın bu kadar başarılı olabileceğini aklımızdan geçirmemiştik. Karşılaştığımız rakiplerin kalitesini düşündükçe, bu sonucun Dünya 3'üncülüğümüzden daha değerli olduğunu söyleyenlere ben de katılıyorum.
Tabii bu başarıda emeği olan Fatih Hoca'yı da, her şeye rağmen, kutlamamız gerekiyor Abuzittincim.. Ama gene de şunu yazmadan geçemeyeceğim. Şampiyonada bir maçta güzel top oynadık, onu da kaybettik! Bakıyorum da, tahminlerinde yanılanlar yalnız bizler değiliz. Koca koca otoriteler de yanılmışlar.. Mesela İsviçre'nin antrenörü Kuhn "Kupa'yı Fransa alır" buyurmuş, Yunan antrenörü Otto da "Niye bi kere daha Yunanistan kazanmasın?" demişti. Almanya antrenörü Löw'se kendi takımıyla birlikte İtalya ile Fransa'yı da favoriler arasına koymuştu. Futbolda "tahmin" zor iş. Ben zaten bu işi beceremiyorum. Kulakları çınlasın, bi kaç yıl önce de Selim Esen bi dergi için benden yorum istemiş, "Milli takımın guruptan çıkması mucize" diye yazmıştım. Oysa, Dünya 3'üncüsü olduyduk!
En iyisi futbol tahminlerini bırakmalıyım. Hava raporu tahminlerine mi başlasam acaba?
Münasip yerlerinden öperim Abuzittincim.
Kardeşin Güneş.
Tecellister@gmail.com