Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Tecelli'den Abuzittin'e mektuplar

Abuzittincim,
Sen, "oy kullanmasın" diye tuvalete kapatılan milletvekilini duydun mu? Perşembe akşamı, uykulu gözlerle NTV'de 23.00 haberlerini izliyorum (ne yazık adını kaçırdım) Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunda Abdullah beyfendiye oy vermesin diye bi ANAP'lı milletvekilini Meclis'in tuvaletine kapatmışlar. Bu kadarı da pes valla.
Bilader Meclis'te o kadar oda varken adamcağız kokular içine hapsedilir mi? Bi kere bu içtüzüğe aykırı. Bırak içtüzüğü esas Anayasa'ya aykırı. Adamın hürriyetini resmen engelliyorsun. İster misin "tuvalete hapsedilenler nedeniyle 367 sayısını bulamadıklarını" ileri sürüp bu defa da AKP'liler Anayasa Mahkemesi'ne başvursun?..
Al sana bi sorun daha! Biliyorsun, bu mektubun senin eline geçtiği gün gene Meclis'te oylama var. Derhal tedbir almak lazım. Böyle talihsizliğin bi daha yaşanmaması için Meclis tuvaletlerine de oy sandığı konmasında yarar vardır diyorum. Zaten orası da kabin gibi olduğundan ayrıca bi perdeyle çevrilmesine gerek yoktur, makul ölçülerde bi sandık yeterlidir. Bakalım bugün neler olacak, ne gibi sürprizlerle karşılaşacağız?
Fakat şunu da belirtmeliyim ki kardeşim bu kadar hengâmeye rağmen ne dolar fırladı, ne borsa düştü, ne de yabancılar paralarını toplayıp kaçıştılar. Demek ki memleketi tam anlamıyla kaosa düşürmek için daha radikal çıkışlar yapmak gerek. Global sermaye bolluğunun da ülke ekonomisinin tsunamiye uğramamasında önemli bi etken olduğunu söyleyenler var.
Bu arada Amerikan piyasalarının rolünü unutmamak gerektiğini TV'lerde ekonomistleri dinleye dinleye öğrendim. Amerika'daki ne kadar çok şey öteki ülkelerin ekonomilerini etkiliyor şaşırmamak elde değil kardeşim. Mesela New York borsası düştü müydü taa Karayipler'deki borsa da sallanıyor. Efendim Amerika'da faizler kıpırdadı mıydı herkeste bi telaş bi telaş. Hadi bi derece bunları anlıyorum da Amerika'daki "işsizlik verileri" negatif sonuca gittiğinde veya "imalat sektörü", efendim, "konut sektörü" durgunlaştığında niye bu kadar tedirginliğe düşülüyor, kavrayamıyorum.
Şimdi de, biz dahil bütün dünya, Amerika'daki "üretim rakamları"yla" "fabrika siparişleri rakamları"nı merakla beklerken Amerikan Merkez Bankası Başkanı'nın prostat olması Dow Jones'i ilk seanslarda altüst etmiş. Fakat bereket versin başkanın prostat rahatsızlığının libido hareketlerini etkileyecek önemde olmamasının anlaşılması üzerine piyasalardaki aşırı hareketlilik durmuş.
Birbiriyle hiç ilgisi olmayacakmış gibi düşünülen iki sistemin birbirini bu kadar etkilemesi ne kadar enteresan? Ama daha da önemlisi biz bu hareketlenmeyi hissetmemişiz. Buradan, gayet açık ve net bi şekilde ekonomimizin eskiye oranla bayağı güçlendiği kanaatine varabilir ve bundan da haklı olarak gurur duyabiliriz, öyle değil mi Abuzittincim? Bu münasebetle münasip yerlerinden öperim kardeşim.
Güneş

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA