ÖNCE İbrahim Paşa Sarayı'nda idim, geçen perşembe gecesi.. 2007 Mevlana Yılı dünyada.. O yılın açılış sergisi, İstanbul'da.. Mevlana Yılı açılış sergisinin adı "Hoşgörü"den başka olabilir mi?.. "Ne olursan gel" diyen Mevlana değil mi o?..
Sıtkı Olçar'ın çinileri, Münevver Uçer'in tezhipleri ve Souadad Kandemir'in resimleri.
Kandemir'in çalışmaları semazenler üzerine.. Münevver Üçer'i benim okurlarım yakından tanır oldu artık. Üçer gene enfes tezhipler yapmış. Sıtkı Usta'yı dünya biliyor zaten.. Mozaik üzerine çalışmalarını getirmiş sergiye.. Tabaklar, balıklar harika..
3 Aralık'a kadar sürecek. Hafta sonu yolunuzu Sultanahmet'e düşürmeye bakın..
Ordan fırladık, Dolmabahçe'ye.. Bilfen Okulları bir gece hazırlamış, Ata için, Ata'nın öldüğü sarayda..
Şirin (Çocuklar Korosu.. Bayıldık), duygulu (Ferhat Göçer'den Atatürk'ün sevdiği şarkılar.. Her türden.. Puccini, Tosca, E Lucean le stelle'den, Pencere açılmış Bilal Oğlan'a kadar.. Daldık gittik..) ve coşkulu (Sunay Akın'ın sunduğu Atatürk.. Muhteşemdi.. Sunay'ın izlediğim en harika performansıydı. Hem de nasıl alkışladık..) bir geceydi.
Çıkarken gençlere rastladık kapıda.. 50 üniversitemizden 100 genç "Cumhuriyet Devrimlerinin bekçileri" olduklarını simgelemek üzere Dolmabahçe Sarayı, Savarona yatı ve Anıtkabir'de 24 saatlik nöbete girmişler, 10 kasım sabahı 9'u 5 geçeye kadar sürdürdüler..
Gene orda öğrendim. Şişli Belediyesi semtte kapı kapı dolaşarak 25 bin Nutuk kitabı dağıtmış. Her eve bir Nutuk!.. Bugünlerde öyle ihtiyaç vardı ki!..