Galatasaray'da, Florya'da bir tarikatçı gurubun bulunduğundan hep söz edilir.. Taa Derwall zamanında temelleri atılan.. Kulübe gelen özellikle gençleri hemen içine alan..
Emre Belözoğlu bu gurubun önde gelen isimlerinden biri olarak duyulmuştu, talihsiz bir kaza sonucu.. Alacakaranlıkta kamptan sabah namazına Eyüp Camisi'ne yetişmek için gaza basarken, yürüyen birisini ezmiş ve ölümüne sebep olmuştu ya..
Sunday Times, şu sıralar Newcastle United'da oynayan Emre ile tam sayfa yayınladığı bir röportaj yaptı.. Yazının özellikle Emre'nin dini inançları ve Ramazan ile ilgili bölümleri çok çarpıcı geldi bana..
Sizlerin de okumanızı istedim.. Galatasaray'da Emre'nin yolunda giden futbolcuların da..
Yazar Brian Doogan "Ramazan ve Newcastle kuralları arasında bir uyum sağlamış Emre" diyor..
Nasılmış bu uyum?.. Emre konuşuyor..
"Bu kutsal ayda mümkün olduğu kadar makul, ılımlı yaşamaya çalışıyorum. Ama yaptığım iş fiziksel olarak büyük bir güç gerektiriyor. Bu yüzden maç günü ve ondan bir iki gün önce oruç tutmuyorum. Kulübüm bana baskı yapmıyor. Ama ben kamptaki arkadaşlarıma saygısızlık etmek istemiyorum, onlar yemek yedikçe ben de onlarla yiyorum. Buradaki insanların benim inançlarıma saygılı olduklarını biliyorum, ama benim bir işim var ve bunu iyi yapmak zorundayım. Maç ve öncesi günlerde oruç tutmuyorum, çünkü, hiç kimsenin, eğer kötü oynarsam suçu dinime yüklemesine fırsat vermek istemiyorum. Ben hiç kimsenin 'Şimdi Ramazan ve Emre kötü oynuyor, çünkü o Müslüman ve oruç tutuyor' demesini istemiyorum. Açık söylemem gerekirse, zorlama olmayan dinim de bana zorluk çıkarmıyor.
"Ramazanda oruç tutmadığım için suçluluk duyuyor muyum?. Hayır!. Benim bir işim var ve bu işi yapmak için para alıyorum. Ben kulübüme bir taahhütte bulundum ve görevimi yapmak zorundayım. İngiliz Birinci Ligi benim için bir basketçi için NBA neyse, o.. Her futbolcunun oynamak istediği bir yer. Newcastle'da öyle mutluyum ki.. Bu kulüple başarılara ulaşmak en büyük hedefim. Buna içten inanıyorum. Bu benim için çok önemli..
"Hayır.. Cuma günleri namaza değil, antrenmana gidiyorum. Çünkü çalışmam gerek."
Harika düşünceler değil mi?.. İslam'ın gerçek ve çağdaş yorumu bu.. Altına imza atmayacak var mı?..
Peki ama, Galatasaray'da oynarken niye böyle düşünmüyor, davranmıyordu Emre ve oruç tutanların nerdeyse liderliğini yapıyordu..
Onu da anlatmış.. Buyrun, devam ediyoruz.. Okuduklarınıza siz de benim gibi inanamayacaksınız..
"İstanbul'dan ayrıldığımdan beri yaşam tarzım değişti. Buradaki işim İstanbul'daki işimden daha zor. Burada rekabetin kalitesi çok daha yüksek. Bu yüzden ben çok daha iyi olmak zorundayım.
"Türkiye'de ise Ramazan ayında maç günlerinde de oruç tutardım. İnanın bana bu zor bir şey değildi. Ama hayatta uyumlu olmak zorundasınız. Burada yapmak zorunda olduğum şey de bu!.. Uyumlu olmak.."
Ahı gitmiş, vahı bile kalmamış İngiliz futbolunun liginin küme düşme hattında sürünen Newcastle'ın futbolcusu Emre, o İngilizlerin devi Arsenal'i devirip UEFA, ardından Avrupa devi Real Madrid'i yenip Süper Kupa'yı kaldıran Galatasaray'ın ve Dünya Üçüncüsü olduğu Türkiye'nin futbolunu "Oruçlu da oynanır" diyecek kadar kalitesiz buluyor. Ama iş İngiltere'ye gelince "Benim dinimde zorlama yok. Durumum gereği oruç tutmazsam, bağışlanırım. Burada çok çalışmam lazım, onun için İngiltere'de oruç falan yok" diyor..
Yani..
Emre'nin lügatında Türkiye'ye göre Müslüman olmak başka.. İngiltere'ye göre Müslümanlık çok daha başka..
Allah kabul etsin!..