Abuzittinciğim,
Moskova Hayvanat Bahçesi'nin bilge ayısı Kamçatka pazartesi günü kış uykusundan uyanmış. Kamçatka'nın uyanması demek artık Rusya'da kış bitti bahar geldi "havalar ısınacak" demekmiş.
Meğer baharın gelip gelmediğini bu Rus ayısı Rus meteorolojisinden daha iyi biliyormuş.. Bi tarafta bi sürü insanlar, bilgisayarlar, aletler, termometreler, barometreler, göğe fırlatılan balonlar.. Öteyanda hayvanat bahçesinde bi ayı.. Ve halk meteoroloji istasyonuna değil ayıya inanıyor çünkü ayı şimdiye kadar yanılmamış.
Acaba bizde de böyle bi ayı bulunamaz mı diyorum. Esasında ayı çoktur da, mesele uygununu bulmakta.. Hem Kamçatka'dan daha yetenekli olması lazım.. Rüzgar durumundan da, dalga durumundan da biraz anlamalı, Gökova'ya götürmek için.. Belki ancak bu şekilde Gökova'yla ilgili doğru dürüst hava raporları alabiliriz diye düşünüyorum.. Abuzittinciğim turizm mevsimi geliyor. Bilirsin, Mayıs'tan itibaren Gökova'da "Mavi Yolculuk" tekneleri turalamaya başlar. Bunların bi çoğu yabancı bayraklı teknelerdir ve meteoroloji raporlarına göre hareket ederler. Ogün hava sert mi, deniz dalgalı mı, rüzgarın yönü nedir, kaptan ona göre demir alıp rotasını çizer. Deniz bu.. Hele Gökova şakaya gelmez! İşin acı yönü, bütün bu tekne kaptanları hava durumlarını, Kos'da bulunan Yunan meteorolojisinden öğrenirler Türklerden değil..
Niye, çünkü Gökova'nın ayrı bi coğrafi yapısı vardır ve bizim meteoroloji bunu analiz edemez. Edemez, Ören'deki istasyonu, yıllar önce, tasarruf olsun diye kapatılmıştır. Kapatılınca da kendi denizimizle ilgili meteorolojik bilgileri Yunan'dan almak zorunda kalırız. İşte ondan, Kamçatka gibi bi ayı bulup Gökova'ya koysak diyorum.. Hem masrafsız olur hem de hava tahmin raporlarını Yunanlılardan almak zorunda kalmayız.
İnsan üzülüyor, ağrına gidiyor.. Hava raporu yüzünden ben niye Yunan'ın ağzına bakim? Üstelik, dediğim gibi, "Mavi Yolculuk" uluslararası bi rota. İngiliz Kraliyet ailesinden tut Dustin Hoffman'ına kadar binlerce turist bu sularda geziyor. Adamlar, "Bu ne biçim ülke, daha kendi meteoroloji ağlarını bile kuramamışlar, Yunan'dan medet umuyorlar.." demezler mi? Bu bana önemli bi meseleymiş gibi geliyor Abuzittinciğim. Hernekadar, 1700 metre yükseklikte 513 metre kare büyüklüğünde bi Türk bayrağı açıp Guinness Rekorlar kitabına girmek kadar mühim ve de milli hislerimizi coşturacak bi hadise değilse de kendi sınırlarımız içinde kendi milli meteoroloji radyolarımızın dinlenmesini sağlamak fena olmazmış gibime geliyor. Münasip yerlerinden öperim kardeşim. Güneş