Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Dostu az, düşmanı çok kent.. İzmir!..

Fuar Şehirleri Kupası vardı bir zamanlar.. Avrupa'nın Fuar kentlerinin takımları arasında oynanırdı. İzmir dünyaca ünlü bir Fuar kentiydi. İzmir'in en iyi takımı katılırdı her yıl kupaya..
Peki bugün İzmir Fuar kenti mi?.. Güldürmeyin beni.. Fuar İzmir'de bir parkın adı artık.. İstanbul hızla gelişen fuar ve kongre alanları ve de luxe otelleri ile ulusal, uluslar arası fuarları toparlayıp götüren kent oldu..
İzmir nereye gitti peki?..
Fuar, özellikle de "Enternasyonal Fuar" demek, dışardan gelen binlerce konuk demek.. Nerede kalacak bu konuklar?..
İzmir'de otel bırakmadılar..
Efes harap.. Kapalı.. Mercür harap.. Kapalı.. Yerlerine yenisi yapılmıyor. Yapılanlar aleyhine de yığınla dava.. Kapatma kararları çıkıyor.. İşte Ege Palas.. İşte dünyanın en güzel otellerinden İnciraltı'ndaki Özdilekler'in oteli..
Hilton'un karşısında bir harabe var. Özgörkeyler otel yapacak. Kent hem bir leşten kurtulacak, hem de dev bir ihtiyaca bir çözüm daha.. Hayır.. Ona da izin yok. Ona da bir yığın dava..
İzmir'in dostu olduklarını iddia edenler, İzmir'i geliştirecek her, ama her şeye karşı çıkıp, dava üstüne dava açıyorlar..
İnanılır gibi değil..
9 Eylül Kapısı yanında dev, ama nasıl bir dev çukur.. Arkeolojik kazı arazisi sanki.. "Eski Yunandan mı kalma" dedim.. "Hayır, Yüksel Çakmur'dan" dediler.. İzmir'in en çok ihtiyacı olan şey, kent merkezinde bir alışveriş merkezi.. Onun için kazmışlar temel çukurunu.. Çakmur durdurmuş. Duruş o duruş.. Bari doldur, bari park falan yap.. Hayır.. O utanç çukuru orada duruyor yıllardır..
Bu kente oteller, bu kente kongre salonları yapılsa, İzmir Avrupa'nın en işlek, en hareketli kentlerinden biri olur.. Kente dünyanın parası kalır, binlerce insana iş alanı açılır..
Ama hayır.. Bir yanda halkçı belediyeler.. Bir yanda, İzmir Dostları (!)..
Yapmam.. Yaptırmam..
Dünya güzeli İzmir olacağının yüzde biri olmadan yok oluyor!..
Ağabeyim Öcal, yıllardır İzmirli.. Ondan rica ettim.. Yapılanları, yaptırılmayanları.. Bir liste gönderdi.. Utanç listesi..
Bakın ne önemli işler durdurulurken, ne lüzumsuz işlere trilyonlar gömülmüş.
Bu bir ibret listesidir. Meclis'teki İzmir Milletvekilleri için ibret listesi..

***
İzmir'in modern bir kent olması yolunda atılan ama önleri "istemezükçüler" tarafından kesilen, idare mahkemelerinde süründürülen, yapımı geciktirilerek "bire çıkacakların maliyeti ona yükseltilen", kentin ortasında çirkinlik abideleri olarak bırakılan ya da hâlâ kapatılma, yıkılma tehdidi altında tutulan yatırımlardan ilk akla gelenler şunlar:
* İzmir trafiğini çok rahatlatacak Liman ve Konak viyadükleri ve onlara bağlı projeler (yüz milyonlarca dolar harcandı, SİT ve İdare Mahkemesi kararlarıyla durduruldu.)
* Dünya Ticaret Merkezi (40-50 milyon dolar harcandı şimdi utanç çukuru olarak şehrin ortasında Kültür Park'ın karşısında duruyor)
* Konak'ta yüzlerce dükkân ve yüzlerce ev "SİT olduğu için" çivi çakılamadan boş halde gün be gün çürüyor, yıkılıyor, tinercilerin, berduşların pislik ve suç yuvası halinde!.
* İnciraltı'nda Hüseyin Özdilek'in oteli, Alsancak'ta Mazhar Zorlu'nun (ki, rahmetli o yaşta, bu otel sebebiyle hapislerde yattı) otelleri hâlâ "risk ve tehdit altında!.
* Büyük Efes Oteli kapatıldı, hâlâ açılamıyor, Merkür Oteli kapatıldı, satıldı, hâlâ öyle duruyor ve İzmir'e fuarlara katılmak için gelenler, taa Çeşme'lerde, Manisa'larda gecelemek zorunda kalıyor!.
* Konak Pier'in başına getirilenleri bilmeyen kalmadı.
* Metro inşaatının bir yerinde "510 tane kemik çıktı" diye "makinelerle çalışmalar durdurulsun, kazma kürekle çalışmalar sürdürülsün" diye karar çıkarıldı.
* Burhan Özfatura'nın "1900'lü yılların Alsancak'ını geri getirerek" nostaljik ve harika projesi tamamen ideolojik ve siyasi sebeplerle çöpe atıldı.
"Dünya kenti" dediğimiz ve 5 bin yaşında olması ile övündüğümüz İzmir'in 21'inci asrın başında bir kongre salonu, doğru dürüst bir konser salonu, bir opera bale salonu yokken, caddeleri, bulvarları yer yer köstebek yuvasına dönmüşken vilayet binasından 50 kilometrelik bir daire çizen "pergel yasası ile" 2004'te büyük şehir belediyesi şemsiyesi altına alınan ilçelere ve beldelere Büyükşehir'in götürmesi gereken hizmetlerin H'si bile parasızlık sebebiyle götürülemezken bakın nerelere ne paralar gömüldü..
* Demirperde'nin yıkılması ile ne sportif, ne medyatik, ne tanıtım bakımından bir önemi kalmayan Üniversite Oyunları'na belediyelerin kendi bütçelerinden, kendi imkânları ile harcadıkları da katılırsa 400 trilyon liradan fazla para harcandı!.
* İzmir'in bugünün salon sporlarına seyirci bakımından bol bol yetecek kapasitede birkaç salonu varken, tutuldu; Atatürk Stadı kompleksi içine 12 bin kişilik yeni salon yapıldı. "Yetişsin" diye üstelik yetkililerce kabul de edilerek "pahalı" ihale edildi!.
* Karşıyaka Örnekköy'de, gecekondu mahallesinin ortasına bireysel en pahalı spor dallarından biri olan tenis için 16 kortlu, 5 bin seyirci kapasiteli tenis stadı yapıldı!!! Rahmetli Ahmet Piriştina'nın, G.Kore'ye medyatik kafilelerle gidip aldığı bu oyunların organizasyonunda yatırım bakımından en gerekli ve en ucuz tesislerin dışında hiçbir şeyin yapılmaması gerekirken, çok uzun yıllar boş kalacak ve bir iki uluslararası organizasyon dışında dolmayacak tesislere akıtılan trilyonlar, İzmirlinin beklediği altyapı yatırımlarına harcanamaz mıydı?.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA