90 Dakika'da Milliyet Sporun Namık Sevik geleneklerine nasıl ihanet edip, nasıl bir Fenerbahçe sözcüsü haline geldiğini anlattım. Sevgili Atilla Gökçe nerdeyse yarım sayfa cevap vermek gereği duymuş.. Yazdıklarına kendisinin de inanmadığını bilecek kadar yakından tanıyorum Atilla'yı.. Niye yazmış o zaman?. Ve de niye benim soruma yanıt vermemiş?..
"Fener maçını iki Fenerli yorumluyor, Milliyet'te.. Galatasaray maçını da iki Fenerli.. Beşiktaş maçını iki Beşiktaşlı yorumlarken.. Fener ve Beşiktaş, sarı-lacivert ve siyah-beyaz gözlüklerle izlenir ve sunulurken, Galatasaray'a niye ayrımcılık yapılıyor, niye onu da iki Galatasaraylı yorumlamıyor" demiş, yanıtını da kendim vermiştim.. "Çünkü Milliyet'te Galatasaraylı yazar barındırılmıyor.."
Atilla yarım sayfa yazmış, soruma ve duruma değinmeden.. Laf ebeliği.. Kuru kalabalık.. Bildik hamasi klişeler..
Namık Ağabey'in zamanında bu ülkenin en saygın, en ünlü Galatasaraylı yazarları vardı Milliyet Spor'da, Namık Ağabey ve yardımcısı Necmi Tanyolaç çok iyi Fenerli oldukları halde.. Gündüz Kılıç.. Coşkun Özarı.. Turgay Şeren..
Özellikle fanatik, amigo Fenerli Mehmet Yılmaz Genel Yayın Müdürü, Necil Ülgen de şef olunca, Milliyet, Fener sözcüsü haline geldi. Galatasaraylı kimse kalmadı serviste.. Galatasaray muhabiri bile Fenerliydi, anlayın..
Sedat Ergin gelince.. Necil'in yerini, Namık Sevik ekolünden yetişmiş Kenan'ın oğlu Cem alınca, umutlanır gibi olmuştum. Yazmıştım da..
Bu hafta gördük ki, eski tas eski hamam..