Doktor Ferhat Göçer'in plağı önümde.. Bir aydan fazla geçti bana geleli.. Durmadan dinliyorum, ama yazmadım..
En önce benim yazmamı bekledi herkes.. Sanıyorum, en başta da kendisi..
"Hıncal ağbi ne yazmış acaba" diye kaç sabah, Sabah'a sarıldığını görmüş gibi biliyorum..
Bekledim..
Bilerek, özellikle bekledim ki, herkes diyeceğini desin, benim yazım çıkmadan..
Dediler.. Beğendiler.. İnsanlar da beğendi.. Albüm hızla sattı.. En çok satan, en çok dinlenen oldu..
Yazma sırası da bana geldi..
Bu benim kafamdaki Ferhat Göçer albümü değil..
Benim kafamdaki albümün nasıl olması gerektiğini yıllardır yazıp duruyorum..
Kültür Bakanlığı yüklenecek işin yapım tarafını..
Cumhurbaşkanlığı Senfoni, ya da Devlet Operası orkestra ve korosu eşlik edecek..
Dünyanın en ünlü opera aryaları ile birlikte, Anadolu'nun türkülerini ve Türkiye'nin şarkılarını söyleyecek Ferhat Göçer..
Ve bu plak bütün dünyaya dağılacak.. Bütün büyük plakçılarda ve bütün büyük havaalanlarında olacak..
Yunanlı Farangulis gibi, İtalyan Bocelli gibi, Türk Ferhat Göçer olacak raflarda bir de..
Çünkü Ferhat Göçer'in sesi ve yeteneği bu ikisini sollar aslında..
Zamanın Kültür Bakanı Erkan Mumcu ilgilenir gibi yaptı.. O hep öyle yapar zaten.. Çok ümitlenmiştim oysa.. Kaldı.. O zaman da Ferhat kendi imkânları ile bu albümü yaptı..
Bu Ferhat'ı dünyaya değil, Türkiye'ye tanıtacak bir albüm olarak düşünülmüş.. Parçalar ona göre seçilmiş..
Besteci ve söz yazarı Ferhat Göçer var.. Pop söyleyen.. Arya söyleyen Ferhat Göçer var.. Türkü söyleyen Ferhat Göçer var.. Şarkı söyleyen Ferhat Göçer var..
Hepsini de iyi söyleyen Ferhat Göçer var.. Ama bir hata var.. Yarısından fazlası albümün, besteci ve söz yazarı Ferhat'a ayrılmış.. Oysa, ses yeteneğini ve her türlü söyleme başarısını daha zengin bir seçimle sunmalıydı, birer parça ile değil..
Türkiye'nin her tür müziği en iyi yorumlayan sanatçılarından biri, hatta birincisi olarak, ilk plağında popüler yorumlara daha fazla yer vermeliydi bence.. İlk plak yorumcu Ferhat'ı sunmalıydı.. Ferhat'ın o müthiş repertuarından çok daha çarpıcı, çok daha vurucu, çok daha dinlenen ve çok daha satan bir albüm çıkabilirdi.
Arada başka şeyler de söyleyen popçuya indirgemiş Ferhat kendisini sanki.. Herhalde bir bildiği vardır. Dilerim öyledir.
Bu arada.. Kalamış için Timur Selçuk'a gitmiş Ferhat.. Timur babasının şarkısını vermemiş, "Sen iyi okuyamıyorsun" diyerek..
Timur da, Ferhat da hayattaki en iyi dostlarım arasında yer alıyor..
Bana sorarsanız, Ferhat, Kalamış'ı bu ülkede şu an en iyi yorumlayan sanatçı.. Hele aradaki, pek çok yorumcunun atladığı gazeli, onun kadar güzel okuyanı yok.
Timur bunu bilmez mi?.. Bilir.. Bildiğim.. Timur'un Münir Nurettin şarkıları üzerine bir kıskançlığı var.. Sadece Ferhat'a değil, kimseye vermiyor.. Yazık ediyor, tabii..
***
Ben şimdi ikinci albümü bekliyorum!..