OKUR temsilcimiz Yavuz Baydar'a, açık başvurumdur. Öteki gazeteleri geçtik, kendi gazetemin muhabirlerine, yazarlarına ve editörlerine öğretemedim..
Hâlâ ve hâlâ tırnak içinde ikinci bir tırnak açmak gerektiğinde, parantez açıyorlar. Oysa parantezin anlamı çok başka..
Parantez o sırada yazılan şeye ek bilgi vermek için açılır. Parantezi kaldırın, cümle ve anlam bozulmaz..
"Kemal Atatürk (1881-938) 1934 Meclis açış nutkunda.." derken mesela..
Ya da, "Ahmet A. (58) karısı Ayşe A. yı (52) boşamak için mahkemeye başvurdu." Örneklerinde olduğu gibi.. Çıkarın parantezleri.. Cümle gene anlamlı ve doğrudur.
Dünkü Sabah'ta Recep Aktepe'nin haberi şöyle bitiyordu, Yavuz.. Aynen örneklemek için tırnak içine almıyorum..
Meltem Mutlu "Babam Almanya'ya gidince emekli olup yurda dönecekti. Bana (Kızım artık sürekli sizlerle olacağım) diyordu."
Şimdi Recep'in ifadesinde atın parantez içini.. Geriye "Bana diyordu" kalır.. Ne demek bu peki..
Tırnak içinde tırnak gerektiğinde, parantez açılmaz, tek tırnak açılır..
"Babam bana 'Artık sürekli sizlerle yaşayacağım' diyordu." Doğrusu bu.. Sevgili Yavuz, özellikle genç muhabirlere, onların şeflerine, editörlerine kurs mu açarsın, ders mi verirsin bilmem.. Ama benim gazetemde bu ayıp olmasın artık..