Eline bir cep telefonu al, iğrenç görüntüler çek.. Sonra savcılığa git.. "Bunları Hıncal çekti" de.. Savcı da Hıncal'ı tutuklasın..
Yok yahu!.
Görüntüden yer belli değil.. Adam hiç belli değil.. Tek delil, yataktaki kadının ifadesi..
O ifadeye ne kadar güvenirsiniz, o da belli değil ya..
Önce inkar etmiş.. "Ben değilim" demiş.. Sonra durum gizlenmez, saklanmaz olunca, kabule mecbur kalmış.. Ardından şimdiki değil de iki yıl evvelki aşkını suçlamış.. İki yıl birlikte, zaman zaman ayni evde yaşadığı adamı..
"Bu görüntüleri o çekti.."
Peki ama niye çekti?.. İnsan zaten gönüllü, aşkla, şevkle koynuna giren birisini niye uyutup da ilişkiye girsin?..
Bir fantezi mi?..
Fantezi iki taraflı olur bir..
İkincisi.. Eşler arasında, birisine fiziksel zarar vermeyen fantezi niye suç olsun?..
Şimdi delikanlı da köşeye sıkışsa ve dese ki, "Baştan inkar ettim ama, şimdi kabulleniyorum. Bu işi ben yaptım. Ama birlikte kararlaştırdık. Sevgilimin bir tecavüz fantezisi vardı. 'Beni uyut, tecavüz et, görüntüle, sonra birlikte izleriz' dedi, ben de kabul ettim.."
Buyrun burdan yakın.. Önceden inkar eden iki kişinin, başkaca şahidi olmayan olay üzerine ifadeleri..
Bu ifadelerle hukuk, bu ifadelerle karar olur mu?.. Bu ifadelerle adalet gerçekleşir mi?..
Gamze de, avukatı da hiç de inandırıcı şeyler söylemiyorlar.. Gökhan'ı itham ederken, inandırıcı sebepler ileri sürmeleri gerek..
"Niye yaptı?.. Niçin yapsın" sorularına ikna edici gerekçeler gerekiyor..
İnsan uyurken tecavüze uğrasa, uyanınca anlamaz mı?. Bu iş bu kadar kolay mı?..
Kız tarafından inandırıcı açıklamalar gelmeyince, erkek tarafının "Birisini korumak için beni ateşe attılar" deyişi gerçeğe daha yakın görünüyor.
Bu işten yara alan, en büyük yarayı alan kişi Gamze.. Ayşe ne güzel yazdı dün.. "Ben onun yerinde olsam ülkeden kaçardım" diye.. Gerçekten o kadar güç durumu ve bu güç durumda hala ayakta olması, hala işine devam etmesi hem de nasıl alkışa layık..
Ama kötü akıl hocaları var.. Baştan inkar ettiren, sonra kabul ettirip, bu ispatı kolay olmayacak senaryo ile mahkemeye götüren, her defasında geri çevrilerek Gökhan'ın elini kuvvetlendiren "Tutuklayın" isteklerine kalkıştıran..
***
Bu arada bir ilginç not da, genç kuşağın en keyifle okuduğum kalemlerinden Yurtsan Atakan'dan geldi.. "Gamze, Gökhan ile iki yıl önce yaşamış. İki yıl önce dört dakika video görüntüsü çekebilen cep telefonu yoktu. Bu çok yeni bir teknolojidir."
Buyrun bir de burdan yakın, şimdi!..