"Bana sorarsanız İstanbul dünyanın en anıtsal kentlerinden biridir.. Mimari olarak da en etkileyicilerinden.. Çünkü bu kent planlanmamış.. Öyle ya da böyle, halk tarafından dizayn edilmiş. Üzülmenin, ya da tartışmanın anlamı yok.. Kabul edeceksiniz ve onunla yaşamaya alışacaksınız.Biz sanatçılar için bu kabullenme, mimarlar ve kent plancılarına göre daha kolay.."
39 yaşındaki Berlinli sanatçı Erik Göngrich, beş yıldır İstanbul'a gelip gidiyor, kenti hep yürüyerek dolaşıyor ve böyle anlatıyor. Göngrich'in 5 nolu Antrepo'da anlattığı İstanbul'u da görmek gerek..
Bienale katılan Bulgar sanatçı Daniel Bozhkov'un da ilginç bir erkek kokusu sunumu var.. 1922'de İstanbul'a gelen Ernest Hemingway'den mülhem.. Bozhkov da İstanbul için "Üniformalar ve dedikodularla dolu kent" demiş..
Bunları hep, Wall Street Journal'ın İstanbul Bienali için hazırladığı ekte okudum..
En hoşlandığım bölüm mü?.. Veysel Gençten'in "Bir Başka İstanbul" köşesi..
180 derece görebilseydik eğer, İstanbul'u nasıl görürdük.. Fevkalade ilginç fotoğraflar.. Ve de 250 misli hızlı görebilseydik kentteki hareketi.. Fevkalade ilginç video görüntüleri.. Aldık başımızı 5 nolu depodan, yürüdük az ilerdeki İstanbul Modern'e.. Türkiye'nin yüz akı, ulusal gurur müzeye..
"Çekim Merkezi/ Centre of Gravity" serginin adı.. Rosa Martinez belirlemiş, katılan yerli ve yabancı sanatçıları ve eserlerini.. Daha ilk adımda vuruyor sergi sizi.. Tavana asılmış yüzlerce kitabın, her dilden, her çeşitten kitabın altından giriyorsunuz içeriye.. Richard Wentworth yapmış bu "Sahte Tavan"ı..
Sonra.. Hangi birini anlatsam acaba?.. Aslında, en iyisi gidip görmeniz.. Harika şeyler var, müthiş şeyler var, çarpıcı şeyler var, sergide.. Hem de çok vakit ayırıp gitmelisiniz, mutlak..
Ghada Amer.. Uzaktan bakınca, tuval üzerine atılmış gibi duran boyalar.. Onun da üzerine, gene atılmış gibi duran iplikler.. Yakından bakınca ipliklerin işlenmiş desenler olduğunu fark ediyorsunuz.. Hem de ne desenler.. Erotizm sınırını geçip, pornografiye giren gizemler yaratmış, Ghada..
Pilar Albarracin, bir video gösteri sunuyor. Flamenko dansı.. Elinde bir oğlak tulum.. Erzurum tulumu aynen.. İçi şarap dolu ve Pilar bu tulumla dans ediyor.. Sıkarak, içindeki kan rengi şarabı fışkırtarak.. Çarpıcı bir performans..
Anish Kapoor'un Hamile Duvarı, nefis.. Duvar nasıl hamile olur, merak ediyorsanız, bir zahmet gideceksiniz..
Maria Wirkkala'nın bir ucunda Kuran, öbür ucunda İncil olan köprüsü de ilginç.. Nuh'un gemisi gibi köprü.. Güzel ve düşündürücü..
Arka arkaya iki sergi.. Bayağı yorulduk Kazım Baba ile.. İstikamet İstanbul Modern içindeki dünyanın en güzel manzaralı müze kafesi.. Karşımızda Topkapı, Ayasofya..
Birer su böreği söyledik.. Olmaz böyle şey.. Birer de kazan dibi üstüne.. Bu daha da olmaz..
"Borsa'nın üretimi" dedi, şef.. Başkası olamazdı zaten.. Böyle bir lezzeti Rasim üretir ancak..
Bakın, İstanbul Modern gezinizi ikiye bölün. Önce aşağıda Çekim Merkezi'ni izleyin. Çıkın kafede nefes alın.. Sonra üst katta, müzeyi dolaşın.. İşte harika bir hafta sonu..