"GIPTA ettiğim İslam leydileri" yazıma e-mail yığıldı. Genelde okurlar benim gibi düşünüyor.. Olayı "Özgürlük" olarak alanlar ayni klişeyi kullanmış.. "Kimse kimsenin giyimine karışmasın.."
Mesele onların sandığı gibi bireysel olsa, hak vereceğim.
Şimdi bakın.. Başı bağlamanın bin şekli var. Televizyon görüntülerine dikkat edin.. AKP'nin önde gelenlerinin eşleri ve kızlarının baş bağlama şekli ayni tornadan çıkmış gibi.. Niye acaba?.. Mesele sadece inanç, ya da bireysel keyif olsa, birisi başka türlü bağlamaz mı?..
Hepsi birbirinin tıpkısının aynisi bu baş örtmenin inançsal değil, "Siyasal" olduğuna inancım sürüyor..
Bu arada..
Baş bağlama ile dinimizin ilişkileri hakkında birkaç sözü hatırlatmak istedim, yeri gelmişken..
"Kadının başını örtmesi, bir iman meselesi ölçüsünde önemli değildir. Teferruata ait meseledir. Nitekim, Allah'a iman meselesi, namaz meselesi, zekât meselesi ta Mekke'de tebliğ edilmiş, farz kılınmıştır. Ama tesettür meselesi biraz farklı. Peygamberliğinin 16, 17'nci senesinde, Müslüman kadınların başları açıktı."
"Temel meseleler varken üslupla uğraşmak yanlış. Birileri bundan çok rahatsız olmamalı."
"Yani Müslüman, isteyen başını kapatır. Millete baskıyla başını kapattırmak İslam değildir. Millete baskı yapma meselesi İslam değildir."
Kim bu sözlerin sahibi derseniz, sıkı durun..
Fethullah Gülen!..