Kordonu boynuna geçirmiş.. Ucunda kimlik kartı asılı.. Kartta adı ve Sabah atv gurubundaki görevi yazıyor.. Ama kartı göremiyorsunuz. Gömleğinin üst cebine sokmuş..
Demek istediği.. "Talimat var, bu kartı boynuma asmam lazım. Asarım ama saklarım.."
İnsanlarımızın kimliklerinden bu kadar utanmalarının sebebi ne olmalı acaba?..
Bu binada yüzlerce insan çalışıyor. Hepsini tanımanız mümkün değil.
Biraz güvenlik, biraz giren çıkan belli olsun diye bu kartlar var..
Ama asıl, "İnsanlık" için var.. Günde birkaç defa, koridorlarda, asansörlerde, merdiven ve girişlerde karşılaşan insanlar hiç değilse birbirlerinin adlarını öğrensinler diye var..
Asansöre girdiğimde orada asık suratla dikilip duran ve başkaları ile göz göze gelmemek için genelde duvara, tavana ya da yere bakan insana "Günaydın" yerine "Günaydın Ahmet.. Günaydın Ayşe" desem daha iyi olmaz mı?..
Hayır olmaz..
O dünyaya küsmüş.. O içine kapanmış.. O yüzlerce kişinin arasında saklanmak istiyor..
Sonra gece yattığında kendi kendine soruyordur, "Ben niye mutsuzum" diye..
Toplumdan bu kadar koparsan, kendini yalnızlığa bu kadar mahkum edersen, mutlu olmana imkan var mı?.
İçlerinden birisi gelse de bana açıklasa, adını saklamak için niye bu kadar uğraş veriyor?.
Casus mu?.. Gizli bir görevi mi var?.. Nedir, nedendir?..
Bazı kızlarımıza bayılıyorum. O kart ayni zamanda girişteki güvenlik engelini açtıran manyetik şifreyi de taşıyor ya.. Bunu oradaki elektronik göze uzatmak zorundalar.
Kartı kot pantolonlarının arka cebinde taşıyorlar. Kapıya yaklaştıklarında, popolarını o göze yanaştırmak için bir dansöz hareketleri var ki, gülmekten ölüyorum. O tarz hiç değilse güldürmeye yarıyor.. Kartlarını saklamak için bin türlü cambazlık yapan, cebine sokan, bilerek ters asanların yaptıkları ne işe yarıyor peki?..
Hava atmayı mı?.. "Ben talimatlara rağmen kimlik kartımı taşımam" havası onları binada ayrıcalıklı mı yapıyor?.. Üst duruma mı getiriyor?..
(Bakın bu doğru olabilir. Onuncu katta benden başka kart taşıyan yok..)
***
Yalnızlık mutsuzluktur dostlarım..
Bırakın insanlar sizi tanısın.. Bırakın insanlar size adınızla hitap etmek fırsatı bulsunlar.. Bırakın bir iki karşılaşma sonra artık ismen de tanır olsunlar..
Kendinizi bir garip havalar içinde saklamaya, toplumdan soyutlamaya kalkma yerine, ortaya çıkın.. İçimizden biri olun..
İnsanlar size gülümseyerek baksınlar.. Gülerek adınızla hitap etsinler..
Yaşamınızın bir sihirli elle değişmeye başladığını görecek, "Neler oluyor bana" diye hatta, şaşacaksınız!..
Hadi bırakın saklanmayı..