Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Akademiyi kurtaran Sergi.. Türkler!..

(SERPİL Gogen Türkler Sergisi'ni anlatmaya devam ediyor.)
Sergi 22 Ocak'ta açıldı.. 24 Mart sabahı, biz oradayken, yetkililer ziyaretçi sayısının 200 bine ulaştığını söylediler.. Yani her güne ortalama üç küsur bin kişi.. Böyle bir rakam duyulmuş şey mi? Biletler 12 İngiliz, ya da 30 milyon Türk Lirası hem de.. 200 bin kişinin ödediği 6 trilyon lira ile, son zamanlarda para sıkıntısı çeken Royal Akademi biraz nefes almış hem de..
Üstelik, "Türkler" öyle uzun uzadıya planlanan bir etkinlik de değil.. 17 ay kadar önce, 22 Ocak12 Nisan 2005 arasına konulan programın gerçekleşemeyeceği belli olunca ortaya atılan fikir üzerine şekillenmiş.. Topkapı Sarayı Müzesi eski Müdürü
Dr. Filiz Çağman ve Sabancı Müzesi Müzesi Müdürü Dr. Nazan Ölçer'in olağanüstü çabalarıyla gerçekleşmiş. Binlerce teşekkür borçluyuz..
Royal Academy of Arts'ın on bir galerisinde, çoğunluğu Topkapı ve Türk İslam Eserleri Müzeleri'nden olmak üzere 370 eser sergileniyor. Berlin, Viyana, Paris, New York, Lizbon ve St. Petersburg'dan gelenler de var.
Sergiyle ilgili olarak Türk kültürü ve sanatsal zenginliklerini konu alan yaklaşık 500 sayfalık müthiş bir katalog hazırlanmış. 765 enfes illüstrasyonun yanı sıra bin yıllık yolculuk esnasında Türklerin karşılarına çıkan diğer kültürlerle olan ilişkileri, nasıl kaynaştıkları, dinsel ve sanatsal etkileşim konuları en iyi bilenler tarafından kaleme alınmış. Özellikle, insanlar ve cinlerin ustası Mehmet Siyah Kalem'e ayrılan sayfalar olağanüstü..
Dahası, sergi boyunca haftada iki kez öğle ve akşam saatlerinde Selçuklular, Osmanlı Sarayı, Fatih Sultan Mehmet, Mehter, Mimar Sinan, İslam Sanatı gibi öne çıkan konular üzerinde yerli ve yabancı uzmanlar tarafından verilen konferanslar, söyleşiler, kurslar, hatta meraklılarına, çini boyama gibi bir atölye çalışması var.
Bitmedi.. Galeri restoranı sergi sırasında, haftanın her günü klasik Türk mutfağından özel örnekler sunarken, barda cuma ve cumartesi akşamları canlı Türk Müziği eşliğinde geleneksel "meze"ler tanıtılıyor.
Bir de mağaza var ki, içinde yok yok.. İşlemelerden, İznik çinilerine, baskılara, gümüş takılara, yastıklara ve Klasik Türk Müziği CD'lerine kadar aklınıza gelen her şeyin satışa sunulduğu..
Böyle kapsamlı hazırlamış sergi.. Hiçbir ayrıntı göz ardı edilmeden..
Biletinizi alıyorsunuz.. Elinize bir kulaklık, bir de sergiyi adım adım anlatan teyp veriyorlar, ücretsiz.. İki tuşlu.. Çocuklara ve büyüklere özel.. Fısıltılardan anlaşılıyor ki, çocuklara anlatılanları kaçırmamak gerek.. İsteyene özel rehber de var..
Önce karşınıza koskocaman bir harita çıkıyor, duvarda asılı.. Asya ve Avrupa'yı içine alan.. Üzerinde değişik renklerde iç içe geçmiş sınırlar var.. En büyük dört Türk ülkesinin sınırları.. Moğolistan ve Çin'in bir bölümünü içe alan Uygur İmparatorluğu, yine Moğolistan'dan, Arap Yarımadası'na, Anadolu'ya uzanan Büyük Selçuklular, Hindistan'ın kuzeyinden, Afganistan ve Pakistan'ı içine alarak İç Anadolu'ya kadar gelen Timur İmparatorluğu ve Karadeniz'le Akdeniz'i birer Türk gölü haline getiren Osmanlılar..
Kulaklığınızın düğmesine basıyorsunuz!
Cumaya: Kumandadan çıkan cin!..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA