Fatih Kardeşim, meydan okumamı, yani Hürriyet okurunu jüri seçmemi kabul etmedi. Edemezdi zaten.. "Dinç Bilgin'in şimdi nasıl yaşadığını takip etmiyorum" diyor, bu defa da.. Takip etmiyorsan o yığınla yazıyı nasıl yazdın peki?.. Bu bir itiraf mı?.. Sen takip etmeden mi yazarsın?.
Ben bunu Fatih usulü bir özür kabul ediyorum.
Dinç Bilgin bir medya kahramanıdır. Bugün bu ülkede basın tekeli yerine, basın özgürlüğü varsa, kahramanlardan biri, belki de birincisi Dinç Bilgin'dir.
Bugün bütün meslektaşlarım bir tek patronun kulu değilse, sebebi Dinç Bilgin'dir. Bunun aksini söyleyenin dili yanar.
Sevgili Fatih, aynen alıntılıyorum.. "Gazeteci, gazeteci gibi yaşamalı, Hıncal Abi.. Ben öyle yapıyorum. Sen hiç benim 3 bin dolarlık otel odasında kalıp, okurlarıma tavsiye ettiğimi gördün mü?.. Açıkçası benim bir otel odasına 3 bin dolar verecek halim yok.. Yanında çalışmaya utanacağımız adamların hortumdan gelmiş parasını çocuklarımızın kursağından geçirmemek uğruna.."
Ben Antalya Su Otel'e gittim ya.. Beni kral süitinde ağırladılar ya.. Ben de yazdım ya.. Onu ima ediyor, Fatih kardeşim..
Sevgili Fatih..
Bu tür davetler dünyanın her yerinde yapılır. Dünyanın en ciddi gazetelerinin, (The New York Times, The London Times mesela) yazarları da davet edilirler. Tanıtımın başka yolu yoktur çünkü..
Su Otel, dünya çapında bir eser.. Dubai'nin 7 yıldızlık oteli kadar önemli.. Türkiye farkında mı?.. Antalya'nın fahri hemşehrisi sen farkında mısın?. Farkında isen, bunu yazmak, duyurmak, görevin değil mi?..
Bak Sevgili Fatih..
Hani birinci sınıf koltuklarda Monte Carlo'ya uçmuştuk seninle.. Kentin değil, dünyanın en büyük, en ünlü, en de luxe otelinde ağırlanmıştık. Hani sen, muhalif medyanın dillerine düşen Gucci pabuçlarını bu otelin alışveriş merkezinden almıştın.. Ben yalnızdım.. Senin yanında Sevgili Hande, yani eşin de vardı..
Sana o sabah bütün gün kullanman için, daha dünya üzerinde kimsenin görmediği son model bir Ferrari verdiler.. Gecesi 3 bin dolarlık oda değil, 500 bin dolarlık Ferrari.. Türkiye'de 2 tane satıldı bugüne dek.. Onu kullanarak tanımadın mı?. Döndüğünde tonla yazı yazmadın mı?. Yazarken "Bu arabayı alacak kaç Türk var" diye düşünmek aklına geldi mi?.. Gelmeli miydi?. Almasa da öyle bir araba olduğunu bilmek her meraklının hakkı değil mi?.
Ve de Sevgili Fatih, iyi oku şimdi.. O gezide bir kimin davetlisi idik?.. Zeytinoğlu Holding'in.. Yani batık Eskişehir Bankası'nın sahibi Zeytinoğlu ailesi..
Batık banka sahibinin daveti ile Monte Carlo/ Ferrari eşli davetinin faturası sence kaç bin dolardı Sevgili Fatih!. Yani kursağından geçen hortumcu parasının?..
Yanaklarından öperim, Fatih Kardeşim.. Geçen yemekte bizi son dakikada ektin.. Davet sırası bende.. Özürsüz tarihini Yasemin'e bildirirsen, Özer'e, Burak'a ve Ali'ye de haber verir.. Sensiz yemek olmuyor.. Tamam mı?..