Aziz Yıldırım çok ağır itham etti.. "Korkuyorlar.. Korktular" diye.. Pazar akşamı.. Bugün perşembe.. Çıt yok.. Kimse çıkıp da "Aziz Efendi.. Aziz Efendi.. Korkan kim?.. Kimden korkuyor" demedi.. Belki onu demeye de korktular.
Böylesine ağır bir itham karşısında susup oturmak ne demektir?..
Yıldırım'ın kimi kast ettiği belli.. Televizyonlarda döne döne başı döndü, haber klibinin..
İstanbul Valisi Muammer Güler konuşuyor. Yanında Futbol Federasyonu Başkanı Levent Bıçakçı ... Vali gürlüyor..
"Futbol Federasyonu karar almıştır. Merdivenler boşalmadan maçlar başlatılmayacaktır.." Ve derbi.. Kapalı tıklım tıklım. Herkes ayakta.
Merdivenler yok olmuş.. Belli Galatasaray kulübü ya açıktan bilet dağıtmış. Ya gene içeri adamlarını sızdırmış. Çeteler tribün önündeki duvarın üzerinde ayakta. Tüm tribün ayakta.
Bu bir meydan okuma.. Çeteler devlete meydan okuyorlar..
"Tüm kararlarınız, tüm yasaklarınız, tüm laflarınız palavra.. Tribünler bizimdir" diye gövde gösterisi yapıyor.
Devlet sinmiş.. Devlet tükürdüğünü yalıyor ve maç, merdivenler boşalmadan, insanlar yerlerine oturmadan başlıyor.
"Korktular.. Korkuyorlar.." Bu tablo içinde korkan kim?. Vali.. Orada yok. Ama Emniyet Müdürü var.. 4500 polisi ile insanları oturtamayan, ayakta kalanlardan hesap soramayan..
Federasyon Başkanı var.. Aldığı kararın arkasında duramayan ve başlama emrini veren..
Aziz Yıldırım itham etti.. Meydan okudu. Tehdit etti.. Şantaj yaptı..
"Bunun Saracoğlu'su da var. Bundan sonra ben de adamlarıma baskı yapmayacağım.. Neler olacağını göreceksiniz."
Göreceğiz.. Korkanlar böyle sindikçe, meydanın kimlere kaldığı, kalacağı açık!..
............
Not.. Sabah Spor'da dün imzasız bir yazı yayınlandı. İmzasız yazılar, gazeteye aittir. Gazetenin adını taşıyan yazılar kutsaldır. Yani öyle olmalıdır.
Oysa bu yazı, çirkin bir polemik zavallılığı idi. Yüreksiz yazar, Hıncal Uluç'a küstahça saldırıyor, aklınca dalgasını geçiyor, aşağılıyordu. İçeriği ve savunduğu tez yüz karasıydı. Sabah Spor resmen tribün terörünün, çetelerin yanında yer alıyor, sahipleniyordu.
İnsanlar altına imza koymaları kaydı ile fikirlerini, ne kadar aykırı olursa olsun özgürce açıklama hakkına sahiptirler.
Bu yazıda da imza olsaydı, cevap verilmeğe değer birisi olup olmadığına bakar, büyük olasılıkla da güler geçerdim. Ama Sabah imzası arkasına sığınıp, aşağılık komplekslerini kusma hakkı hiç kimsede olmamalıdır.
