BAŞLIK sizi güldürdü mü?.. Baklava yapmak bir sanat.. Tamam.. Ama yemenin de sanatı mı olurmuş?.. Olurmuş meğer.. Biz öğrendik, hemen öğretelim.
Kemerburgaz'da Galip Birge'nin taşlarının arasında çay içerken baskına uğradık..
Nadir Güllü, Karaköy Güllüoğlu patronu elinde kutular geldi. Bu ülkede gerçek, yerel ve uluslararası onaylı tek diyabet baklavayı yaparak benden hayır duası alan Nadir Bey.. Şimdi, Kolestrol ve doymuş yağ oranı düşmüş, omega 3 katkılı, soya unlu ve inanmazsınız zeytinyağlı Medibak yapmışlar.
Yahu baklava tereyağı demektir. Bu ne iş.. Baklavalara saldırırken Güllü, "Durun bakalım" dedi.. "Baklava yemek beş aşamalı bir iştir.. Beş duyuya hitap etmelidir.." Elimizi çektik, dinledik.. öğrendik..
Birincisi.. Göz.. Baklavanın güneş sarısı rengine göreceksiniz önce.. Sonra burun.. Ağzınıza yaklaştırırken kokusunu içinize çekeceksiniz.. Hali tereyağı ve taze fıstığın kokusudur bu..
Üçüncüsü kulak..
Hadi size soru.. Sabaha kadar düşünün.. Baklava kulağa nasıl hitap eder..
Baklavanın ucunu parmaklarınızla tutuyorsunuz ya.. Demek ki neymiş.. Çatalla değil.. Parmakla.. Ve ortasından ısırıyorsunuz.. Çıtır.. Bu çıtırtı eğer gelmiyorsa kulağınıza, atın onu hemen.. İyi baklava sert Konya buğdayından yapılır. Konya buğdayı hamuru çok zor açılır, bu yüzden baklavacılar pek kullanmazlar. Ancak erbabı, kırk kat baklavası için kırk Konya hamuru açma zahmetine katlanır.. O zaman da ısırırken, kulağınız "Çıtır.. Çıtır.." mesajını alır..
Dördüncü.. Tat.. Bu tadı almanız için her lokmayı en az beş kere çiğnemeniz gerek. Ancak o zaman baklava dilin üzerindeki tüm tat alma hücrelerine ulaşır..
Ve beşinci.. Onun için iki saat beklemeniz gerek.. Yanıtı mideniz verir.. Baklavanın iyisi, ne ağırlık yapar, ne ekşime.. İki saat sonra tek duyunuz, yeni bir dilime ulaşmak olur..
B a k l a v a yapma sanatı içinde üretilen baklavayı, dandiklerinden ayırt etme sanatı da budur.