Bir köpeğin ölümünün bu kadar yankı uyandırmasını, eğer bugüne dek bir köpeğiniz olmadı ise anlayamazsınız.. Oğuz Aral, Kamuran Usluer gibi dev sanatçılarla ayni döneme rastlayan ölümünün bu büyük insanlarla beraber anılmasını da fena halde yadırgarsınız üstelik..
Köpek bambaşka bir hayvandır.. Benzersiz..
Hemen her türlü ev hayvanı besledim.. Hâlâ da besliyorum.. Kedi, balık, at, eşek, tavşan, kurbağa, kaplumbağa, hatta fare..
Hiç, ama hiçbiri köpeğin yerini tutmadı.. Tutamaz..
Sevgi sözcüğü köpekle özdeştir.. Ben köpeklerimde gördüğüm sevgiyi, inanın beni en seven insanlarda görmedim..
İnsanların en sevenleri bile, şu veya bu sebebten sevgilerinin en az bir bölümünü saklarlar.. Oysa köpek gösterir.. Hepsini gösterir. Her fırsatta gösterir..
Cim Bom bir haftalıkken Noel hediyesi olarak gelmişti bana, Holly'den..
Holly Amerika'ya dönerken, telefon etti bana Ankara'dan.. "Evden neleri alabilirim giderken" diye.. İkimizde de para yok o zamanlar..
"Cim Bom dışında her şeyi alabilirsin" dedim..
Cim Bom, herkesin sevgilisi bir Poodle'dı.. İstanbul'a getirdim. Evde yalnız kalmaktan nefret eder bu tür küçük köpekler. Her gün benimle Geli- şim'e geldi.. Oradaki kızların sevgilisi oldu. Seyahate giderken birine bırakırdım.. Sıra listesi oluştu, Cim Bom'u alabilmek için.. Hasan Kaçan bizde o zaman.. Hıncal, Hasan ve Cim Bom diye seri karikatür çizmeye başladı.. Öyle sevdirirdi alçak kendisini..
Gelişim'den kovulup Sabah'a taşınınca, Cim Bom işe gelemez oldu. Plazada yasak.. Erkekçe'de ressam ve sayfa çizerim Lalehan, Cim Bom'un son zamanlarda en büyük sevgilisi idi.. "Evde yalnız bırakma, bana ver" dedi.. Cim Bom Lalüş'e taşındı.. Ben mümkün oldukça gidiyorum.. Ziyaret ediyorum.. Beni gördükçe çıldırıyor.. Arkamdan fena halde mahzunlaşıyor, günlerce ken- dine gelemiyormuş.. Ziyaretim havyanı perişan ediyor.. Veterineri "Gitmeseniz daha iyi olur" dedi..
Lalehan nasıl bakıyor, anlatılmaz.. İnsan kendi çocuğuna böyle bakmaz.. Yaş- landı.. Şeker hastası oldu. Karaciğeri bozuldu. Her şeyi yiyemiyor.. Lalehan hergün ona özel yemek pişiriyor, püre haline getiriyor, dişsiz ağzına kaşıkla veriyor.. Gözleri bozuldu. Görmez oldu.. Lalehan evde eşyaların yerini değiştirmiyor, Cim Bom koşarken çarpmasın diye..
Bu arada kocasından da ayrıldı. Cim Bom'la baş başa kaldılar..
Poodlelar 14-15 sene yaşar, iyi bakılırsa.. Cim Bom 20'ye yaklaştı.. Ama artık ne kadar yaşamak denirse.. Yaşlılık ve hastalık bitirmiş.. Her tarafı hasta.. Yaşamak onun için tam bir işkence.. Veteriner aylardır uyutmayı teklif ediyor, işkence bitsin diye.. Ne Lalüş yanaşıyor teklife ne ben.. Kendi kendine ne zaman ölürse..
Ama Cim Bom ölmüyor.. Tıbben ölmüş, ama yaşıyor..
Doktor açıklıyor her şeyi.. "Cim Bom Lalehan'ın yalnız olduğunu biliyor.. Onu tek başına bırakmamak için ölüme direniyor.. Lalehan burada oldukça bu işkence sürer.. Onu bırakıp iki günlüğüne bir yere gidin.."
Lalehan Bodrum'a gidiyor, Cim Bom'u komşuya bırakıp.. Ertesi gün telefonu çalıyor..
"Cim Bom öldü.." Lalehan ne hale geldi bilmem.. Ben son yıllarda, ancak kapı aralarından, pencere kenarlarından, kendimi göstermeden izlediğim köpeğim için hüngür hüngür ağladım, saatlerce..
Bekir Coşkun'u o kadar iyi anlıyorum ki..
Başka köpeği olacak tabii bundan sonra.. Ama bir başka Pako'su daha olmayacağını o da biliyor, ben de..
Başın sağolsun dostum!..