Günlerdir anlatıyoruz ki, Monaco'ya önce bizim Foçalılar gitmiş.. Sonra İtalyanlar.. Bu sahillere adını veren de onlar.. Riviera, sandığımız gibi Fransızca değil, İtalyanca imiş meğer. Fransızca'da anlamı yok.. İtalyanca kıyı demekmiş..
Sonra, Buraları ele geçirmek isteyen Fransa kralına yardım için başta Barbaros bizim korsanlar vurmaya başlamışlar sahilleri.. Civardaki küçük köyleri, şatoları, kaleleri, şato gibi korunan manastırları vurur olmuşlar.. "Mamma Turchi" yani "Anneciğim Türkler" çığlığı o devirden kalma.. Rivayet olur ki, erkekler kahvede otururken, kadınlar tarlada çalışırlarmış.. Bizim koçyiğit leventler de tarlayı basıp, en güzel kızlara el koyarken, anneler haykırmaya başlarmış.. "Ma fia.. Mafia!.." Yani "Kızım.. Kızım" çığlığı duyan kahvedeki delikanlılar fırlarmış kızları kurtarmaya.. Bakmışlar bu iş rastgele olmuyor.. Gençler aralarında örgütlenmişler.. Kahvenin bir dolabını silahlık falan yapmışlar.. "Ma fia" çığlığı duyulunca, delikanlılar fırlarmış nerdelerse, kahveye koşup buluşur, silahları alır, kızların peşine düşerlermiş..
Anladınız lafın nereye geleceğini.. "Kızım.. Kızım" çığlıklarına yetişmek üzere kurulan bu genç çeteler giderek, bizim bildiğimiz Mafya olmuş işte..
Sonracıma..
Barbaros'un yardımına rağmen o zaman sahilleri ele geçiremeyen Fransızlar nihayet, önceki yüzyılda haritayı değiştirmişler..
Sahiller Fransız olmuş.. Amma velakin adını French Riviera yani Fransız Rivierası yapan da İngilizler.. Yani Fransız Rivierası'nın Fransa ile ilgisi yok.. French İngilizce, Riviera İtalyanca.. İyi mi?..
İngilizler tarih boyu Fransızlarla savaşıyorlar ya.. İki İngiliz kontunun canı sıkılmış.. "Gidelim şu Fransızlar'a tebelleş olalım" demişler.. Atlamışlar gemilerine gelmişler Kıyı'ya.. Bakmışlar iklim iyi, hava iyi, bura cennet.. Savaş yerine keyif yapmaya karar vermişler.. Haber onlardan öteki asillere yayılmış.. İngiliz asilleri yılın altı ayında günlük güneşlik ve sıcak olan bu Fransa Kıyılarında tatil yapar olmuşlar..
İngilizler asil de, ötekiler patlıcan mı?.. Başlamış Avrupa'nın tüm asilleri French Riviera'da yaz geçirmeye.. En az dört ay.. Asil bunlar.. İş yok güç yok.. Sadece kan mavi.. Bunun göstergesi de, yılın dört ayı güneşlenmek.. Hollanda, İsveç, Avusturya Macaristan, Rusya.. Aklınıza ne gelirse.. Hangi ülkede asil var.. Hadi buraya.. Fransız Rivierası'nda ne kadar çok kalabiliyorsan, o kadar asilsin.. Ölçü bu..
Taa ki, 1936 denen "Uğursuz" yıla kadar..
Efendim bu 1936 yılında Fransa bir kanun çıkarmış.. İşçiler yılda bir ay ücretsiz izin yapabilir..
Yani.. Senede bir ay çalışmadan kazanmak.. Yani senede bir ay asil olmak.. Asaletin göstergesi ne?.. Riviera'da tatil.. İzni alan güneye inmiş, izni alan güneye inmiş.. Avamla dolmuş mu, Kıyılar.. Hadi temizle temizleyebilirsen..
Ardından Monaco Prensi İkinci bilmem ne de çıkıp ülkesini vergi cenneti yapmak için kumarhanelere izin verince, hırlısı, hırsızı, ipini koparan yığılmış artık.. Asiller avamla bu kadar iç içe yaşar mı?.. Onlar hafiften ayaklarını çekmişler.. Böylece Hıncal gibiler de, ara sıra Fransız Rivierası'na gitme fırsatı bulmuşlar o gün bugün..
Yani bulduk, daha önce birkaç defa da gittik de, bu defa niye gittik?..
Zurnanın zırt dediği yer de orası zaten.. Salıya..