İKİ gün arka arkaya iki enfes film izledim..
Tutku Esirleri ve 21 Gram!..
İkisine de geç gittim.. Neden?.. 21 Gram'a eleştirmenler bayılmışlardı.. Ben eleştirmenlerin bayıldığı filmlerden korkarım. Tutku Esirleri'ne eleştirmenler fena halde saldırmışlardı, ama izleyen dostlar da ahım şahım bir referans vermemişlerdi..
Sonunda, (Öyle iddia edenler de çıktı ya..) "Bakalım Meg Ryan nasıl porno film çevirmiş" diye kalktım gittim.. Baktım ki, bir yığın komiserle, trafik müdürümüz Ali Kemal Hanlı da G-Mall'da. "Hayrola" dedim.
"Bizim çocukları topladım getirdim, 21 Gram'a" dedi.. "Bir trafik kazası denip geçilen şeyin ardında ne trajediler var, görsünler diye."
Kendi görmüş.. Şimdi İstanbul trafiğini yönetenler görsün istiyor..
"Tamam" dedim, "Yarın da 21 Gram'a gidiyoruz.."
Meg Ryan'ın filmi porno falan değil.. Gerçi içinde porno filmlerde görmeye alıştığımız sahneler var ama, bütüne bakarsanız, enfes bir psikolojik polisiye.. Meg Ryan da harika oynuyor.. Nicole Kidman filmin yapımcısı.. Rolü ona teklif etmişler, oynamamış, ama para yatırmış.. İyi de etmiş.. Bu rolü bu Meg Ryan'dan iyi, başkasının oynayacağını düşünmüyorum..
Bu film görülmeli derim. 21 Gram da görülmeli.. Trafik kazası.. Adam ölürken kalbini Sean Penn'e takıyorlar. Kazayı yapan Benicio Del Toro.. Naomi Watts da geç dul.. Film enfes bir ileri geri kurgu ile, kazanın bu üçlüde ve ailelerinde açtığı yaraları anlatıyor.. Ama nasıl anlatıyor.. Ama Penn, Del Toro ve Watts nasıl oynuyorlar, anlatmak zor.. Gidip görmek gerek..