Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖMER TAŞPINAR

Libya krizi ve Türk-Amerikan ilişkileri

WASHINGTON

Eğer iyi yönetilmediği takdirde Libya meselesi Ankara ve Washington arasında yeni bir krize neden olacak. Önce genel bir durum değerlendirmesi yapalım. Libya'daki iç dinamiklerin geldiği yer son derece endişe verici. Ülkede gidişat kanlı bir iç savaşa doğru. Son iki haftadır çarpışmalarda ölenlerin sayısı 6 bin olarak bildiriliyor. Kaddafi karşıtları ve halen Kaddafi'ye sadık rejim yanlısı güçler ülkenin birçok yerinde çarpışıyorlar. İsyancılar Bingazi başta olmak üzere, ülkenin doğusunda oldukça geniş bir bölgeyi kontrolleri altında tutuyorlar. Bingazi'de eski Adalet Bakanı, şimdi muhalif Mustafa Abdülcedid bir Ulusal Devrim Komitesi, yani bağımsız bir yönetim kurmuş durumda. Ama başkent Trablus ve etrafı Kaddafi'nin elinde. Durum açıkça gösteriyor ki iki taraf da savaşı sürdürmeye kararlı. Bu gidişle kaos devam edecek ve ölü sayısı her gün artacak.
Şimdi Amerika ne yapıyor bakalım. Geçen haftaya kadar Obama yönetimi, Kaddafi'nin kendisini hedef alan çok sert bir dil kullanmamaya dikkat etti. Neden mi? Gayet basit. Ülkede halen tahliye edilmeyi bekleyen Amerikan vatandaşları ve diplomatları vardı. 1979 İran devrimi sonrasında, rehin alınan diplomatları nedeniyle travma yaşayan Washington aynı tür bir fiyasko yaşamaktan korkuyordu. Ama geçen hafta Amerikan vatandaşları ve diplomatları ülkeden sağ salim tahliye edilir edilmez Obama yönetiminin söylem ve politikası aniden sertleşti. Washington tek taraflı finans yaptırımları ilan etti ve BM Güvenlik Konseyi ABD'nin de teşvikiyle 10 gün kadar önce bir dizi yaptırım paketini açıkladı. Aynı gün, Obama, Merkel ve Sarkozy ile yaptığı görüşmede nihayet "Kaddafi gitmeli" ifadesini kullandı.
Bugün gelinen noktada Washington'da Libya'ya karşı askeri operasyon dâhil olmak üzere bütün seçenekler hararetle tartışılıyor. Ama Ankara'nın şunu bilmesinde yarar var: Ortada müdahale yönünde verilmiş bir karar yok. Tam tersine gidişat tedbirli davranmaktan yana. Ölü sayısında çok büyük bir sıçrama olmadığı takdirde Obama yönetimi askeri müdahaleden uzak duracak gibi gözüküyor. Tabii bu durum Obama'yı sağcı muhalefetin gözünde zayıf, korkak ve pasif duruma düşürüyor. Obama'ya karşı Cumhuriyetçi cephede neokonlara yakın olan John McCain en şahin görüşleri temsil ediyor. McCain, en azından Libya hava sahasının denetim altına alınmasını, yani Libya hava kuvvetlerinin faaliyetten men edilmesini (no fly zone) istiyor. Ancak bu seçenek üzerinde Obama yönetiminde ciddi görüş ayrılıkları var. Ulusal Güvenlik Konseyi'nde insan hakları dairesi direktörü Samantha Powers gibi "idealist" isimlerin böyle bir müdahaleden yana oldukları belirtiliyor. Ama bu hafta Kongre'ye sunum yapan "realist" Savunma Bakanı Robert Gates böylesine bir müdahalenin savaş anlamına geleceğini açıkça dile getirdi. Gates, "no fly zone" müdahalesinin Libya'nın bütün savaş uçaklarının imha edilmesini gerektireceğini belirtince, bu işi çok basit zannedenlerin hevesi kursaklarında kaldı.
Peki işler bu aşamadaysa neden Libya konusu Ankara ve Washington arasında sorun haline gelme potansiyeline sahip? Çünkü Türkiye, NATO içinde askeri müdahaleyi bırakın, ekonomik yaptırım konusuna bile kategorik olarak karşı çıkan tek ülke. Obama sürekli diyalog içinde olduğu Ankara'yı NATO içinde bir takım oyuncusu olarak görmek istiyor. Oysa Ankara aynı İran konusunda olduğu gibi bildiğini okuyor. Henüz ortada bir kriz yok ama iyi yönetilmesi gereken zor bir dönem var. Bu aşamada yapılması gereken, Washington'a Türkiye'nin neden ekonomik yaptırımlara ve askeri müdahaleye karşı olduğunu iyi anlatmak. Obama yönetimi acaba halen binlerce vatandaşı Libya'da olsa nasıl davranırdı? Öte yandan Ankara'nın da Kaddafi'nin gidici olduğunu kavraması gerekiyor. Libya'daki milyarlarca dolarlık Türk yatırımları maalesef geri gelmeyecek gibi gözüküyor. Mübarek konusunda cesur davranan Ankara, Libya'da tarihin aktığı yönün aksine kürek çekmekten vazgeçmeli.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA