Hayat denen maratonun hangi kilometrede ya da hangi kavşakta ne gibi sürprizler hazırladığını bilmek bir yana kestirmek bile mümkün değil. Zaten güzelliğinin, vazgeçilmezliğinin sırrı da onda gizli değil mi...
2003 sonuydu. O dönemde Dışişleri Bakanı olan Abdullah Gül'le birlikte Tokyo'ya gitmiştik. Japonya'da Türkiye Yılı etkinliklerinin kapanış törenleri için.
Bir avuç kişiydik.
Gül'ün yanı sıra Dışişleri'nden birkaç diplomat, bir-iki danışman, birkaç koruma, birkaç milletvekili, üç gazeteci...
O kafilenin ya da grubun üyelerinin başlarının üstünde kuyruklu yıldızın dolaştığını ancak yıllar sonra anlayabildik.
Çünkü o Japonya heyetinden bir Cumhurbaşkanı çıktı: Abdullah Gül.
O heyet ayrıca iki bakan verdi Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız.
Bitmedi; bir parlamento başkanı çıkardı:
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Başkanı Mevlut Çavuşoğlu.
O gezideki yol arkadaşlarım, "Kendine haksızlık etme" derler; "İçimizden bir de Genel Yayın Yönetmeni çıktı": O da bendeniz oluyorum efendim.
İşte 7 yıl önceki Japonya heyetinin "Yıldızların koruması altındaki" üyelerinden birkaçı dün Strasbourg'ta aynı çatı altında bir araya geldik: Cumhurbaşkanı Gül, Dışişleri Bakanı Davutoğlu, AKPM Başkanı Çavuşoğlu ve bendeniz.
Çavuşoğlu, AKPM Başkanlığı'na seçildiği günden beri ısrarla davet edip duruyordu: "Erdal Ağabey, ne zaman Strasbourg'a geleceksin?"
Sonunda "Tamam" dedim, "Meclisin 2011 birleşimlerinin açılış töreninde orada olacağım..."
O sözü verdiğimde galiba yaz ortasıydı.
Geçen hafta başında bir baktım; Çavuşoğlu'nun ofisinden bir program: AKPM'nin 2011 birleşimlerinin açılış töreni ve bir haftalık gündemi ilişikte sunulmuştur. Strasbourg'ta buluşmak umuduyla..."
Hoppala... Dememe kalmadan, rezervasyon bilgileri: İşte şu gün THY'nin şu seferiyle Paris'e geleceksiniz, oradan Air France aktarmalı Strasbourg'a geçeceksiniz. Şu otelde yeriniz ayırtıldı. Şu saatte yeni çalışma dönemi törenleri başlıyor. Ondan önce şu saatte 2010 Kültür Başkenti İstanbul etkinliklerinin Strasbourg'a veda resepsiyonu var. Ardından Davutoğlu'nun parlamentoya hitabı, ertesi gün Cumhurbaşkanı Gül (Ki 10 yıl boyunca AKPM'deki Türkiye delegasyonu üyeliği yaptı, küçük oğlu Mehmet galiba o sıralar Strasbourg'un maskotu oldu) genel kurula hitap edecek, vs, vs (Ya da madem ki Fransızlar'ın diyarındayız, etc, etc...)
Geldim tabii. Pazar gecesi ileri bir saatte.
Dün, bu satırları yazmadan önce Çavuşoğlu'nun yeni dönemle ilgili bilgiler verdiği basın toplantısına katıldım. Çok sevindi, gözleri parladı, bir eski dostu gördüğü için. Sağolsun.
Ardından Davutoğlu, AKPM binasında şöyle bir görünüp, daha doğrusu esip geçti.
Bugün Cumhurbaşkanı Gül, Avrupalı parlamenterlere, yani eski meslektaşlarına hitap edecek. İzlenimlerimi yarın ve sonraki bir-iki gün aktarmaya devam edeceğim. Strasbourg'tan selam efendim.