Kırgızistan'da Cumhurbaşkanı Kurbanbek Bakıyev'in halk ayaklanmasıyla devrilmesinden sonra oluşturulan geçici hükümetin ilk icraatları "Yatırım ve Kalkınma Ajansı"nı lağvetmek ve özelleştirilmiş telekom ve elektrik dağıtım şirketlerini yeniden devletleştirmek oldu.
"Yatırım ve Kalkınma Ajansı" Kırgızistan'ın tüm dış gelirlerinin toplandığı havuzdu ve devrik lider Kurbanbek Bakıyev'in küçük oğlu Maksim Bakıyev tarafından yönetiliyordu.
Telekom, özellikle de enerji sektörleri ise, ülkedeki rüşvetin, yolsuzluğun, halkı soymanın başlıca araçlarıydı.
Rüşvet, yolsuzluk, nepotizm, yani hısım-akraba kayırmaya dayalı yönetim... Bakıyev'in 5 yıllık iktidarını bu üç sözcük özetliyor.
Oysa 24 Mart 2005'te Kırgızistan'ın ilk Cumhurbaşkanı Asker Akayev de aynı nedenlerle devrilmişti. Yine halk tarafından. "Lale Devrimi" ile.
Ve Bakıyev temiz, şeffaf yönetim vaadiyle işbaşına gelmişti. Sadece birkaç ay sonra sözlerini unuttu.
Dahası -Moskova'da sürgünde yaşayan-Akayev'i bile aratacak bir rüşvet, yolsuzluk, nepotizm ağı kurdu. Bakanlıklara, bürokrasinin kilit noktalarına (Özellikle de gümrük idaresine), valiliklere, belediye başkanlıklarına aile üyelerini ve akrabalarını getirdi, onların yetmediği görevleri ise hemşehrilerine emanet etti.
Onu iktidara getiren kurmayları, gidişin hiç de hayra alamet olmadığını görerek birer birer uzaklaştılar. En başta da şimdi başbakanlığı üstlenen Roza Otunbayeva. (Not: Bakıyev'in ilk hükümetinde Dışişleri Bakanı'ydı.)
Bakıyev çevresi boşaldıkça otoriterleşti, otoriterleştikçe hırsı aklının önüne geçti. Rüşvet, yolsuzluk, adam kayırma iyice alenileşti.
O kadar ki, en küçük bir "İş" için bile birkaç gün ömürlü tabela şirketler kuruluyordu. "İş" tamamlanınca, yani rüşvet paylaşılınca, şirket feshediliyordu.
Kırgızistan uyuşturucu kaçakçılığının transit ülkelerinden biriydi. Ülkeden gelip geçen eroine rüşvet karşılığı göz yumuluyordu.
Ne kadar gidebilirdi böyle bir yönetim? Bakıyev de halkın bir gün sabrının taşacağını biliyor olmalı ki, ilk ciddi sokak hareketinde başkentten kaçıverdi...
Lalelerin açmaya başladığı bir mevsimde Kırgızistan'daki "Lale devrimi" nin böyle bir sonla noktalanması ne kadar hüzün verici...