Aydın geçinen, sinir bozucu bir tip var. Sözde çok insancıl, çok barışçı. Ama gerçeklerden kopuk, özenti düzeyinde. Tutumunun yandaş alkışı toplamaya yönelik poz olduğunu fark edenlere karşı da alabildiğine saldırgan.
Komşudaki insan kıyımına müdahale gerektiğini mi söylediniz? Suçlama hazır: "Sen savaş istiyorsun!"
Mantık çağrısı yapın yapabildiğiniz kadar. "Savaş istemiyorum. SÜRMEKTE olan savaşı durdurmak için harekete geçilmesini istiyorum."
Gemiler askerî hedefleri vurursa onlara roket fırlatılır, can kaybı olurmuş.
Olabilir tabii. Karşı füzelerle roketlerin önü kesilemezse üç beş Amerikan askeri kaybedilebilir. Ancak, hiçbir şey yapılmadıkça her gün onun yüz katından çok Suriyeli öldürülmekte.
Bu filmi Balkanlarda gördük. Sırp faşistlerin Müslüman kırımına uzun süre seyirci kalındığı için 7 bin Boşnak delikanlı hendeklere yatırılıp enselerine kurşun sıkıldı. Vaktinde davranılsaydı onlar ve sayısız başka kurban bugün yaşamakta olurdu.
Aynı korkunç ihmalin çok daha büyüğü Hitler faciasında görüldü. Palazlandığı sırada durduran çıkmadığı için dünyayı yaktı o manyak.
Tartışmak boşuna. Tip dediğim pozcu kafalara laf anlatılmıyor. "Şiddete karşıyız" diyenler var. Tamam, herkes karşı. Ama sokakta bir herifin karısını bıçaklamaya başladığını görürseniz ne yaparsınız? Dönüp gider misiniz, "Şiddet istemiyorum, dövüşmem" diye?
Öyle yaparsanız şiddete karşı çıkmış mı olursunuz, prim vermiş mi?
İnsan canı elbette kutsaldır, kesinlikle gerekmedikçe tehlikeye atılmamalıdır. Koltuklara kurulmuş kimi politikacı ve generaller hiçbir kişisel risk göğüslemeden gençleri harita üstünde ateşe sürerler. Bendeniz inançlarım uğruna çok kere canımı sırat köprüsünden geçirmiş olduğum için böyle konuşma hakkını tanıyorum kendime.
Birtakım uğraşlar ölümü göze almayı gerektirir. İtfaiyeciler, polisler, bomba uzmanları görev sırasında canlarından olabilir. Çünkü yazık ki dünyada yangınlar, haydutlar, bombalar var.
Askerlik de öyledir. Keşke artık dövüş gerekmese dünyamızda. Yazık ki hâlâ gerekiyor.
Obama Suriye canavarına ültimatom verecek yerde kongreden izin isteyince "fiyasko" demiştim. Bakın, kaytarmaya kılıf uyduruldu: "Çözüm aranmakta". Lafla. Bu arada çıkmaz haberleri de gelmeye başladı: Zehirli gaz depoları Lübnan ve Irak zulalarına taşınıyor.
Dünyanın desteğine güvenerek Suriye'de iki buçuk yıldır diktatör ordusuyla boğuşmakta olan "ılımlı muhalif" delikanlıların durumu?
Havada.
Bari onlara birer bardak soğuk su yardımı yapılsa...