Hiciv eğlendiricidir. İçeriğini ya da dozunu haklı bulmasak bile yergilere güler, taşlama izlemekten hoşlanırız. Neden? Ölçüsü kişiden kişiye değişir ama insan doğasında hınzırlık vardır da ondan. La Rochefaucauld "Yakın dostumuzun başına gelen kötülükten bile gizli bir haz alırız" der.
Bu "az bir şey sadistlik" özelliğimiz tarih boyunca iğneleme ustalarına bol alkış sağlamıştır. Bizim geçmişimizde Nefi ve Eşref gibi kalem cenkçileri yeteneklerini haklı öfkelerin hizmetine vermişlerdir ama yergi hüneri genellikle kişisel kavgalarda ve çıkar çekişmelerinde kullanılmıştır.
Tadında bırakılmayınca geri teper o tilkilik. Kimi meclislerde hiciv denemeleriyle "espri" yaparak ilginç görünmeye çalışan biri bulunur. Çabası uzar da yergilerin mizah etkisi tavsarsa başlangıçtaki tebessümler azalır, hava soğur.
Toplum çapında da yaşanabiliyor o olay. En taze ve çarpıcı örnek günümüz İtalya'sında. Orada bütün partilerin ve liderlerin skandal rekorları kırarak saçmalamasıyla işler kötüye gittikçe ahali şaşkına döndü. Derken monolog komedyeni Beppe Grillo parti kurup "karşı çıkma kampanyası" başlattı.
Neye mi karşı çıkıyordu? Her şeye ve herkese. Kişi, kurum, program, siyasal çizgi, ne varsa hepsine taş koyuyordu sövüp sayarak ve "komiklik" yaparak. Yerel ve uluslararası bütün yorumcular "Ne bu soytarılık!" dediler ama seçimin sonucu dünyayı afallattı: En büyük zaferi soytarı Beppe kazanmış, koalisyon kurulmasında bir numaralı söz sahibi konumuna gelmişti.
Tamam da, çözüm? O yok. Sürprizin çok soğuk bir şaka olduğu anlaşıldı kısa sürede. Çünkü Beppe çıkış yolu göstermiyor, derde deva söylemiyor, matrak çeşnili ateş püskürmeyi sürdürüyor. Öte yanda ahalinin çilesi sürerken...
Perişan İtalya'nın hali bizdeki bir zavallılığı düşündürmekte bana. Türkiye'nin genel görüntüsü oradakine hiç benzemiyor. Çözüm bekleyen büyük sorunlarımız var ama çoğunluğun yaşam düzeyi ve özgüveni yükselmekte. Öyleyken irtica paranoyasından sıyrılamayan bir "süt beyaz" azınlık ille "Batıyoruz" korosu dinlemek istiyor.
Basında o müşteri kesimine seslenen yergi profesyonelleri de bir nebze mizah hünerlerini kullanarak her gün felaket raporu yumurtlama derdindeler. İşleri gerçekten güç. Çünkü irtica gelmedikçe, batma geciktikçe kara yorumlar zoraki görünmeye, şakalar da soğuklaşmaya başlıyor.
İçtenlikle söyleyeyim. Kendileri için kişisel çözüm gerçek sorunlarımızı ciddiyetle yorumlamak, mizah oklarını ise şimdilik Batı ülkelerine yöneltmektir.
Yoksa, akıbet Beppe'lik...