Birisi dolapta uzunca süre unutulmuş bir et yemeğini gösterip "Ne dersin, ağırlaşmış mı?" diye düşüncemizi sorsa, ilk yapacağımız tencerenin içeriğini koklamak olur. Yani durumu inceler, görüş bildirmeden önce bilgi edinmeye bakarız.
Ama her gün toplum sorunları üstüne tartışırken çoğumuz rahatça "kanaat" açıklıyoruz. Söz konusu durumu incelemeden, araştırma yapmadan, toplumu koklamadan.
Örneğin erkeklerimiz kadınların en özel sorunlarını karara bağlamaya çalışırken gırtlak gırtlağa gelmekte. Kimsenin sorduğu yok "Siz onların öyle konularda gerçekten ne yaşadıklarını nereden biliyorsunuz?" diye.
Oysa insanların iç dünyalarını matematik formülleriyle incelemek de gelişmiş kesimlerde en önemli uzmanlık alanlarından biri oldu. Bilimsel araştırıcılıkta yetmiş yıldır öncülük Amerika'da.
Oradaki seçim yarışında Demokrat Parti sözcülerinden biri Cumhuriyetçilerin adayı Romney'in eşine sataştı: "Ömründe hiç işe girmemiş olan bu hanım çalışan kadınların halinden anlamaz; o konuda kocasının danışmanı olamaz."
Ann Romney'den hemen "twitter" yanıtı geldi: "Beş oğul büyütürken katır gibi çalıştım."
Patırtı koptu, kamuoyu ikiye ayrıldı. Ünlü anket kurumu Gallup hemen devreye girip geniş bir araştırmayla inceledi durumu. Sonuç:
Evde oturup çocuk bakan kadınlar dışarıda aylıkla çalışan hemcinslerine kıyasla çok daha yorgun, bezgin ve mutsuz. Onların elinde yetişen çocukların durumu iyi. Ama annelerinin arasında depresyon ve başka ruhsal bozukluk oranları çok yüksek.