Dağlıca'dan yine acı haber geldi...
8 şehidimiz var… Leş kargaları üşüşür şimdi.
Askeri karalamak için fırsat kollayan itler durmaz artık… "Heronlara ne oldu?" diye sorarlar.
Aldıkları peşkeşin hakkını verecekler ya.
***
8 civanın ocağında acı var, gözyaşı var, öfke var...
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel Konya'daki tatbikata katılmadan
Hakkari'ye gitti…
Kazan Vadisi yanacak.
Muhakkak PKK'lı itler de kaçacak delik arıyordur.
Saldırı emrini Suriyeli
Fehman Hüseyin vermiş.
Diğer adıyla
Behoz iti!
***
Çakal sürüsü tıpkı Uludere'deki kaçakçılar gibi yaklaştı sınıra.
Sonra da karakola kurşun yağdırdılar…
Hâlâ "
Uludere" diyenlere duyurulur!
Sevinin hainler,
Bilmem nerenize kına yakın it sürüleri…
Ama bilin ki bu iş burada bitmeyecek…
Hainler etkisiz hale getirilinceye kadar
Türk Silahlı Kuvvetleri peşinizde olacak…
Bıçak kemiği parçaladı…
Atış serbest Mehmet'im…
***
Ve bizim
Alper efendi...
İki polisin arasında şaşkın ve ürkek bir halde çekilen fotoğrafına baktım.
"Bir zamanlar kartaldı..." dedim.
Fotoğraf, acınacak halinin belgesiydi.
Yani, "
Ne oldum değil, ne olacağım" gerçeğinin fotoğrafıydı.
***
Alper Akınoğlu'yla yaptığımız ilk röportajı hatırladım.
İki kızı ve eşi vardı yanında.
8 yıl önceki tam sayfa röportajında ne güzel şeyler anlatmıştı bizim
Ufuk Tekin'e.
Yıllar içinde birçok konuyu haberleştirmişiz.
Kongre Merkezi'nden,
Üniversitesinin dünyanın sayılı,
Türkiye'nin ilk beş üniversitesi arasına gireceği demecine kadar...
***
Arada
Balcalı Hastanesi gibi bazı olumsuzluklara da dikkat çekmişiz.
Duygusal törenlere, Tıp'ın eski dekanı
Prof. Dr. Figen Doran'ın sözlerine,
Ünlü kardiyolog
Prof. Dr. Esmeray Acartürk'ün vedasına,
Prof. Dr. Mustafa Demirtaş'a,
Prof. Dr. Turan Çetin'e ve daha nice hocamıza...
Sonra…
Arkadaşımız
Ufuk, sitem için yanına gittiğinde,
"Dert etme" demişti Rektör,
"Müteahhitlerden hallederiz."
Oysa
Ufuk,
Akınoğlu'nun hatası yüzünden aldığı cezanın sitemi için oradaydı.
Ufuk davayı kaybetmenin üzüntüsünü yaşarken, o
"Kaç para?" diye sorup durdu hep.
Parasal işlerini nasıl gördüğünü anlatan bir anekdottu bu!
***
Ufuk,
"Ersin abi, bu adama çok dikkat etmemiz lâzım!" deyip rektörle aralarında geçen aşağılık konuşmayı aktarmıştı bana.
Ondan sonra da mühendislerin raporu, müteahhidin iddiaları gelmişti önümüze.
***
Alper Akınoğlu ve diğer suçlularla ilgili iddiaları kaleme aldık.
Ve Türkiye rektörü konuşmaya başladı,
Tabii bilimselliğini değil.
Diziler, haberler yaptık.
Duyup tanımayan kalmadı Akınoğlu'nu.
YÖK'ten başka…
***
Keşke
Erdoğan Teziç ve
Yusuf Ziya Özcan daha duyarlı davranabilseydi.
İddiaların üzerine kararlı biçimde gidebilselerdi,
Üniversite onca ağır iddianın altında ezilmezdi şimdi.
YÖK, önceden olaya el koysaydı,
Polis rektöre;
"Bu jammer'ların, sinyal kesicilerin evinizde ve makamınızda ne işi var?
Sadece MSB, MİT ve Emniyet'in kullandığı bu jammerlar ve sinyal kesicileri,
Neyi gizlemek için aldınız?" da demezdi.
Çünkü iş bu noktaya gelmeyecekti.
***
Emniyetin verdiği çok çarpıcı bir bilgi var elimizde…
Rektörün banka hesabında milyonlar yatıyormuş.
Bu kadar para nereden geldi?
Nasıl kazanıldı?
Paranın kaynağını nasıl açıklayacak?
Bir devlet memurunun hesabında 3.5 milyon lira olur mu?
Milli Piyango mu vurdu arkadaş!?
***
Hesap sorulduğunda dut yemiş bülbüle dönen beyefendi,
Utanmadan beni ve arkadaşımı şikayet etti.
Pazartesi günü savcıya gidip vereceğim hesabımı.
Arkadaşım
Ufuk Tekin de öyle...
Ama
Alper efendi nasıl hesap verecek, göreceğiz!