Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül 864 rakımlı tepeden önceki gün ilk kez "İntikam" diye haykırdı…
Ben de dünkü yazımda muhalefet dahil herkesin "Bu it ve çakal sürüsüne karşı tek vücut" olması gerektiğine vurgu yapmıştım.
Sağduyulu olmalıyız derken de "sokaklara inelim, ama kırıp dökerek değil..." demiştim.
Çünkü duygusal kararlar hep kötü sonuç verir.
Elbette böyle bir durum it ve çakalların işini kolaylaştırır. Bundan ülkemiz zarar görür.
Hükümet ne yapacağını biliyordur.
Umarım Bahoz Erdal denen eli kanlı çakalı bir an önce ortadan kaldırır.
Cemil Bayık, Duran Kalkan, Mustafa Karasu ve Murat Karayılan da yaptıklarının bedelini ödemeli.
Bu it ve çakal sürüsünden bir an önce 'intikam' alınmalı.
***
"Şimdi birlik olma zamanıdır" derken, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu 'örgüt' ağzı gibi bir açıklama yaparak bizi şaşırttı.
Aslında şaşırtmadı demek belki de daha doğru olur.
Kılıçdaroğlu, "Hayatımda ilk kez bu kadar şehidin verildiği bir sürecin sonunda bir başbakanın televizyonlara çıkıp çaresizliğini dile getirdiğini gördüm" derken, PKK itlerinin ekmeğine yağ sürdüğünün farkındaydı elbet.
***
CHP liderinin Başbakan Erdoğan'la ilgili sarf ettiği 'çaresizlik' sözü kasıtlı bir ifadeydi.
Türk halkı, o açıklamanın yayınlandığı candaş internet sitesine yağdırdığı yorumlarla bunun tescil etti.
O yorumlar, ülkenin menfaati için değil şahsi çıkarları için fırsatı kaza etmeyen Kılıçdaroğlu'nun aklını başına getirir mi?
Sanmam...
***
Kılıçdaroğlu için can siperhane hükümete karşı muhalefet yapan candaş gazetenin internet sitesinde vatandaş duygularını bakın nasıl ifade etmiş:
"Futbol yıldızı: Yazık size adamlar açılım dedi tepelerine çıktınız, hangi desteği verdiniz bu konuda hangi çözüm öneriniz var... Sadece duruma göre çevir kazı yanmasın siyaseti. Hala, siz ne yüzle konuşuyorsunuz..."
"ERKAN KİLER: Pes doğrusu bu kadar şehit var söz ettiği şeye bak. Başbakan'ın çaresizliği hala siyasi rant elde etmeye çalışıyor. Yuh be… Sanki o başka ülkede yaşıyor, başka ülkenin ana muhalefeti..."
"Mevlut Antalya: Yanlışlıkla da olsa birlik ve beraberlik günüdür böyle günler. Allah teröristlere de ondan nemalananlara da akıl fikir versin ne diyelim."
"Uğur Şen: Sen zaten kötü gün borazanı gibisin. Fırsatı kaçırmadın."
"E.İ.: Böyle bir durumda bile kendine pay çıkarmaya çalışıyorsun ya Kılıçdaroğlu sana helal olsun. Her konuda olduğu gibi yine çözüm önerin yok. Sorulduğunda yine arkadaşlar bu konu üzerinde çalışıyorlar cevabını verirsin sanırım. Zaman birlik zamanı bilmem anlatabildim mi?"
Mehmet Polat: Bizim siyasetçiler kadar basiretsiz bir siyasetçi daha dünyanın hiçbir yerinde yoktur. Bu kadar vahim bir olay karşısında bile hala muhalefet peşindeler. Bakın Amerika'ya, İsrail'e 11 Eylül saldırıları karşısında Amerika başkanına ne kadar acziyet
içindesin diyen oldu mu? Birlik olmak lazım birlik."
Sinan Özkanli: Sayın Kılıçdaroğlu bak sana malzeme çıktı. Hadi başla politika yapmaya. Sayın Başbakan çaresiz değildi. Aşırı derecede üzgündü. Ama senin gibi zihniyetler bunu her tarafa çeker."
Yorumlar çok, hepsini yazmaya yerim yetmez…
Ama vatandaşlarımıza 'Göbeğini kaşıyan adam' diyerek hakaret eden Cumhuriyet yazarı Bekir Coşkun'un bugünkü veciz sözünü yazmadan edemedim.
Diyor ki Bekir Ağa:
"Türkiye ne zaman parlasa…
İnanırlar nasılsa…
İnanıyorlar ki sen ordasın…
Aptal dinliyor çünkü…"
***
Yani AK Parti'nin dediklerine inanıp oy veren her iki kişiden birine 'aptal' diyor Bekir efendi terbiyesizce… Yapılan bunca güzel işi de görmezden gelerek...
Neyse...
***
Şehit cenazeleri kaldırılacak.
Bazı MHP'li ucuzcular cenaze törenlerini miting alanına çevirip, sahte kahramanlıklar sergileyecek. Cenazeye katılan hükümet temsilcilerine saldıranlar bile çıkacak…
Yazıklar olsun onlara.
Güneydoğu'da toplu bir savaş yaşanıyor.
PKK maskesi arkasında Almanya, İsrail, Fransa ve diğer düşmanlar var. Tabi bir de içimizdeki hainler...
Şimdi gerçeği görmenin zamanı, duygusallığın değil…
Unutmayın!