Bir türlü ilişkilerde dikiş tutturamayan kadınların suçu ne? Ben size söyleyeyim.
Sen hem modern ve özgür kadın tavrında takılacaksın hem de koca arayan kadınlar misali ilişkiyi yaşayacaksın.
Olur mu? Olmaz.
Maya tutar mı tutmaz.
Kadınların suçu en moderninin bile sevgili bulunca nefes alışını bile adama göre endekslemesi.
Değişin artık kızlar.
Yaş otuz beş oldu, olacak.
Aynaya bakınca göz altlarıma sinir oluyorum. Siz ne ara geldiniz de oraya yerleştiniz. Kadının güzellikle imtihanı bitecek mi bilmiyorum.
Bildiğim şu; güzellik ve erkekler üzerine kurulan bir hayat ileride çok mutsuz edecek. Kafayı doldurmaya, dostlara yatırım yapmaya, hayatın yalnız da müthiş olduğunu idrak etmeye, önce kendinizi düşünmeye ne dersiniz?
Bir arkadaşım "Kapı çalsa, uzaylı gelip çay istese şaşırmayacağım artık" dedi...
Valla ben de, eminim siz de. Ne acayip hallerdeyiz.
Şaşırmaktan konu açılmışken, şaşırmamanın insanı hayattan uzaklaştıran bir yanı var. Buz gibi bir duygu şaşırmamak. Sizce de öyle değil mi?
Aniden başa gelen şeyler daha güzel, daha seksi, daha heyecanlı oluyor. Cuma akşamı aldığım bir telefonla kendimi Günay'da Muazzez Abacı'yı izlerken buldum. Üstelik yanımda âşık olduğum kadın Ajda Pekkan, Semiramis Pekkan, annem, Behzat Gerçeker ve DMC'nin patronu (patronumuz) Samsun Demir de vardı.
Muazzez Abacı'dan bir dakika gözlerimi alamadım. 'Dev sanatçı' dedikleri o olsa gerek. Onu izleme fırsatını yakalarsanız kaçırmayın.
Aşkı aldılar seksin yanına koydular.
Aşk eşittir seks.
Günümüzde algı bu.
Her önüne gelen aşk ama aşkın bunlarla ilgisi yok (Tina Turner'dan gelsin 'What's Love Got To Do With It'). En yakın arkadaşlarımdan biri Murat'a âşığım mesela, bayılıyorum ona, aklına, konuşmasına.
Köpeğim Mini'ye de aşığım.
Sabahları Rumelihisarı'na da âşığım. âşık olmak hiç de zor değil yani, bakmayı bilirsen eğer...
Bir de 'özenmek' var.
Özenmek gençliğin işi değil belki.
Özenmediğin her şeyi kaybetmeye mahkûm olduğunu zamanla anlıyor insan. Arkadaşına da işine de sevgiline de kedine köpeğine de özenmeli.
Ünlülerin gece bardan, kulüpten çıkarken görüntülenince magazin muhabirleri üzerinden herkese günah çıkartma halleri var. Ya arkadaşlarının doğum günüdür ya da iş kutlaması. Peki gece çıkmanın, müzik dinlemenin, dans etmenin, arkadaşlarla eğlenmenin nesi yanlış? Bunu bilen bir adım öne çıkıp seslensin lütfen. Eğlencesinden kimse utanmasın.
Daha çok eğlenin ki hayatınızı daha çok sevin. Rahat olun canlar.
Son olarak eğer bu akşam müzik dinlemek isterseniz, Neco yani babam Nişantaşı Sofa Otel'in üstündeki Frankie'de çıkıyor. Bu bir reklam mıdır? Değildir. Harika geçecek bir gecenin haberidir.
Demedi demeyin. İyi pazarlar.