Bugün Anneler Günü. Anne olunca anlar mıyız? Belki. Her kadın mutlaka anne olmalı mı? Sanmıyorum. Zorlu bir yol annelik, hiç bitmeyen, sırtı sıvazlanmayan bir müessese. Herkesin harcı değil. Maalesef her anne baş tacı değil.
"Anne olmak istiyor muyum?" sorusuna gelince; kesinlikle evet. İnsanın kendisinden caymasının, varlığını kıymetli bulmasının tek yolu o.
Ama şunu da biliyorum; anne her şey demek.
Anne senin temel taşın demek. Özgüvenin anne. Özün. Ağzından çıkan sözün. Hayattaki başarın, başarısızlığın.
Herkeslerden seni ayıran ne varsa; annen. İçindeki iyilik annen.
Kıskançlığın da annen.
Vicdanın annen. Vurdumduymazlığın da annen. Seni seviyorlarsa eğer, sebebi annen.
Yılmıyorsan, kaynağı annen. Sıkışınca kaçıyorsan, o da annen.
Bir türlü dikiş tutturamıyorsan, bakınca göreceksin; altındaki annen.
Her anne güzel midir? Keşke olsa.
Anne dediğin de insan sonuçta.
Her anne, anne midir kelimenin tam manasıyla? Mümkün değil, sen de biliyorsun aslında.
Elinden geleni ardına koymayanı da vardır. Evladından önce kendisini ya da başkalarını listesine konuşlandıranı da.
Yazdım ya; anne dediğin de insan sonuçta.
Babalar gibi... Ama annenin önemi başka. Sende ne varsa onda. Onda ne varsa sende.
Eksikliği dolmayan, dolmayacak tek şey; anne. Neyse...
Tüm annelerin ve kendi güzel annemin Anneler Günü'nü kutlarım içtenlikle.
Yılın annesi olmasına göre yok, sadece bizim annemiz olsa, sadece bize baksa, bizim sesimizi duysa, yanımızda dursa, elimizi tutsa yeter. İşte budur bütün mesele.