Çok şükür kolay kolay rencide olan bir insan evladı değilim. Yok yok, aldırmazlığımdan değil. Galiba 'insanın kendini bilme' kontenjanından.
Trafik polisi ehliyet-ruhsat istediğinde rencide olan milletvekillerimiz varmış ya, ondan sebep bu girizgah. Trafik polisinin ehliyet ruhsat kontrolü yapması hakaretmiş gibi.
Biz zavallı kullara yapılacak bir muameleymiş gibi. Onlar başka ırkmış gibi. Milletin vekili milleti temsil etmiyormuş gibi. Önce onların örnek olması ve kuralların uygulanmasına destek vermeleri gerekmiyormuş gibi.
Rencide olmakla pek işim yok benim. Çünkü meşguliyette eksiğim yok. Ona buna kırılacak, durduk yere aşağılanmış hissedecek halim de yok.
Sadece durduk yere "Benim burada ne işim var" hissiyle mücadele ederim. Bazen bazı yerlere giderim. Arkadaş gazıyla, 'orada olsan iyi olur Ayşe' sazıyla. Sonra ne zaman kaçıp gideceğimi düşüne düşüne bünyemi perişan ederim.
Hafta içi şehrimize Duke diye bir restoran, lounge, bar, bağ, bahçe, teras eklendi. Biz de açılışına gittik.
Trump AVM'nin ikinci katına çıktık. Kocaman bir yer. Açılış nedeniyle gürültülü ve haddinden fazla kalabalık.
Hazır bulunması gereken kim varsa teşrif etmiş. Terası büyük. Büyük ama kanat takmadan uçabileceğiniz kadar rüzgâr alıyor. Durmaya imkân yok.
Mekâna gelince. Bir saat kaldığım açılıştan sonra benim en ufak bir fikrim yok. Ne yemeğini anladım, ne sandalyesini, ne oturma düzenini, ne içkisini, ne müziğini. Bilemedim yani. O yüzdendir ki açılış dünyasını oldum olası sevemedim.
Kısa gözlemim sonunda, Duke'un başına Kanyon'daki Hakkasan'a olanların gelmemesini dilerim. Bkz: sinek avlamak, müşterinin ayağını alıştıramamak ve kısa sürede kapanmak.