Gündüz kuşağı programlarından tanıdığımız, sevilen ekran yüzü Esra Ceyhan programında, ölen kedisine mezar taşı yaptıran bir işadamıyla dalga geçmiş, habere gülmüş.
Herhalde gülmesini tutamamış kadıncağız (kadınceğiz, ne edeceğiz).
Olabilir, onun hayvansevgisizliği, mesela beni bağlamaz, burnumdan ateşler çıkmaz, Esra Ceyhan'ın dünyasından bana ne.
Tabii hayvanseverler bu işe pek sinirlenmiş ve ne yapmışlar? Ayaklanmışlaaaaar!!!
Öyle yerli yersiz ayaklanırlar.
Yok! Sadece hayvanseverler değil herkes. Genellikle yersiz ayaklanma akımı vardır bizim buralarda. En yerli yerde de oturma akımı.
Ha bu arada olağanüstü bir özveri ve çabayla barınaklara yardım eden, sokak köpekleri-kedileri için ellerinden geleni esirgemeyen hayvanseverlerin hakkını ödeyemeyiz. Onlara saygımız sonsuz.
Şu anda çiziktirdiğim konu başka.
Yani şimdi sen Esra Ceyhan'ın kıkırdamasına ayaklansan ne olur ayaklanmasan ne olur be abla, o güzel enerjine değer mi? Hayvanların içler acısı hali dönüp dolaşıp Esra Ceyhan'da kilitlenmiyor ki.
Onunkisi bi'şey işte, şu anda isimlendirmeye, sıfatını yapıştırmaya üşendiğim bi'şey.
Neyse, devam edelim.
Günün sonunda sanal ortamda Esra Ceyhan'a demedik laf bırakmamışlar yani.
Esra Ceyhan da canlı yayında diz altı kırmızı elbisesi ve maşalı saçlarıyla stüdyoyu sinirinden turlamak suretiyle elini başına götüre götüre isyan etmiş. Ağlamış.
Haberin başlığında koca puntolarla "EVLADIM ALTI BUÇUK YAŞINDA"yı görünce, Berna Laçin'in kapı çalıp ev hanımına deterjanlar temizlikler önerdiği otuz saniye- lik reklamın peşi sıra (peşi sıra mı? nereden çıktı şimdi 'peşi sıra') hemen izledim videoyu da oradan biliyorum.
Bağırıyor Ceyhan "Evladım altı buçuk yaşında!!!" ve stüdyoda alkış kopuyor.
Yahu ne oluyor?
Çocuğunun yaşıyla senin yanlışının ne alakası var.
Sanırım kimi annelerin böyle bir huyu var.
Çocuklarından çıkıp çıkıp kendilerini korumaya alıyorlar. Bir çeşit 'Gözyumulanlar' sınıfına taşınıyorlar.
Onlara kızılmaz çünkü evlatları var, onlar hata yapmaz çünkü oğulları iki yaşında, onlar hoş görülmek zorundadır çünkü anneler, onlar terk edilemez çünkü sekiz yaşında çocukları var.
Peki onlar ne yapar? Sıfatlarına sığınırlar, aynı kafadakilerin onayını kaparlar, şunu şuradan şuraya koymazlar, işte o kadar.
Hadi ezberinizi bozun ve düşünün; bazı annelerin çocuklarının yakasına asılıp arınma felsefesi, paçayı kurtarma çabası sizin de sinirinize dokunmuyor mu?
Hele bu hareketlerin sahte sahte alkış toplaması iyice ayıp olmuyor mu?
Evladı altı buçuk yaşındaymış... E o da koskoca kadın. Mesela ipleri kendi başına göğüslemeyi denese, mesela hatasıyla kendi kendine yüzleşse, hakkını da kendini ortaya koyup arasa.
Kendi... Neyse yazarken bile içim şişti, her koyun kendi sürüsünü yaşar.
Herkes kendi kitlesine oynar.
Kendine gel sen kendine kendine gel.
Başkası olma kendin ol.
I love candy.