Kuaför, klip yönetmeni, makyöz, şarkıcı Kemal Doğulu dördüncü albümünü çıkartmış. Şerefine de GÜNAYDIN'dan arkadaşımız Başak Çokan'a bir röportaj vermiş.
Başak sormuş Kemal'e; "Size 'kuaför parçası' denmesinden rahatsızlık duyuyor musunuz?" diye.
Kemal de patlamış; "Kime ne?"
Hani şu yukarıda yazdığım 'Öğren de gel ahalisi' var ya, onlar herkesi, her emeği, her başarıyı, her çabayı, her girişimi aşağı çekmek için ellerinden geleni yaparlar işte.
Kuaförsen kuaför kalacaksın, o kadar. Yazarsan yazar. Doktorsan doktor. Mankensen manken.
Durduğun yerde duracaksın, o kadar.
Onların gözü kuaförlere "kuaför parçası" diyebilecek kadar kinle kapalıdır (ne şuursuzluk ama). Yetenekleri, cesaretleri sıfırdır. Ellerini hiçbir taşın altına sokamazlar.
Sen devam et Kemal. Yaptığın her işi aşkla yaptığın için, durmadığın için, yılmadığın için devam et.
Ve sinirlerine yenilip de cevap verme.
Çünkü şarkı söylemek de klip çekmek de belki yarın bir gün resim yapmak da senin (benim, onun, şunun, bunun) hakkın. Hesap vermek zorunda değilsin.
İsteyen dinler istemeyen dinlemez ama kimse bir diğerine "Sen bu işi yapamazsın, otur aşağı" diyemez.
Herkes Hak Tanrısı olmuş anasını satayım.