AK Parti 4. Olağan Kongresi'nin yapıldığı Arena Salonu sanıyorum şu ana kadar en büyük kalabalığa ev sahipliği yapıyor.
Dışarısı da içerisi de inanılmaz kalabalık. Coşku da tadında... Ama en önemlisi çok düzenlilik... Hatta haddinden fazla düzenlilik kongreye katılanlarla iletişim kurmayı bile engelliyor. Ne Mursi ile göz göze gelebildik, ne de Barzani'yle el sıkışabildik.
Bu kongrede birçok yenilik vardı ama herkesin en çok merak ettiği şey, yükseltilen beklentiye verilecek cevaptı.
Son bir hafta beklenti o kadar yükseltildi ki hangi yayına çıksak aynı soruyla karşılaştık: "Acaba Başbakan Erdoğan yeni ne söyleyecek?"
Ve o konuşma anı geldiğinde sanıyorum sadece salon değil ekranları başındaki milyonlar da o konuşmaya kilitlendi.
Başbakan tarihe de atıf yapan uzun konuşmasında 10 yılda AK Parti'yle kat edilen mesafeyi anlatırken, önümüzdeki on yılın da ipuçlarını verdi.
İnadına demokrasi ve barış diyen sivil, samimi bir yaklaşımdı.
AK Parti'nin yaşadığı tecrübenin ışığında birçok şey dile getiren Başbakan Erdoğan, en yoğun biçimde "sivil siyaset"e vurgu yaptı.
Siyasetin önündeki engellerin kaldırılması gerektiğini söyleyerek, korkutmanın, ayrımcılığın ve fırsatçılığın bir siyaset yöntemi olmaktan çıkmasını istedi.
"Sıkılı yumruklarla tokalaşma olmaz" diyerek de muhalefete "sıkılı yumrukları gevşetin" mesajı yolladı.
Başbakan Erdoğan, yatırımlardan, adaletten, yeni anayasadan, darbelere karşı mücadeleden, kardeşlikten, ortak tarih ve ortak gelecekten coşkulu bir biçimde söz etti; önemli tespitler yaptı ama bunlar, yükseltilen beklentiyi karşılamaya yetmedi.
Herkes özellikle şiddeti bitirme ve Kürt meselesine ilişkin yeni birkaç söz bekliyordu.
Konuşmasında dile getirdiği "2023'teki en büyük enstrümanımız kardeşliğimiz" yaklaşımı da bu beklentiyi karşılamaya yetmedi.
Nihayet bu beklentiye cevap, Başbakan Erdoğan'ın konuşmasının bitiminden sonra dağıtılan 63 maddelik "AK Parti'nin yeni yol haritası"yla geldi. Biraz sürpriz oldu ama olsun.
O metinde "devrim" diye niteleyebileceğimiz çok sayıda madde var. Ama özellikle şu maddeler, siyasetin Kürt meselesini çözmesine ışık tutacak nitelikte.
"Anadilde savunmanın sorun olmaktan çıkarılması, Anadilde kamu hizmetlerine erişim, Ayrımcılıkla mücadele ve eşitlik komisyonunun kurulması, Kürtçe tercümanlık (kamu hizmetlerinde) yapılması..." İşte manifesto bu 63 maddeydi...
Hayata geçsin yeter.