Bodrum'un kaçak şato yazısı Ege kıyılarını da harekete geçirdi. Meğer ne çok "kaçak" veya "hormonlu yapı" varmış o kıyılarda...
Yüksel Okan hem o kaçak yapıları anlatıyor hem de bir öneri getiriyor: "Bodrum'da bahse konu kaçak yapılaşmalar Ege sahillerindeki tüm yerleşimlerde mevcuttur. Belediyelerin duyarsızlığı, vatandaşları cesaretlendirmiş, projesine aykırı olarak büyütülmeyen bina kalmamıştır.Adeta binasını kaçak olarak büyütmeyenler suçlu duruma düşmüştür.
Ege sahilleri gecekondu mahallelerine döndürülmüştür.
Kaçak yapılaşma ile ilgili, Yeni Ceza Yasası'nın 184. maddesi ve görevini yerine getirmeyen ilgililer hakkında 279. maddesinde gerekli düzenlemeler yapılmıştır. Bu hükümlere rağmen belediye başkanlarının duyarsızlığı sürmektedir. Kaçak olarak büyütülen yapıların eski haline döndürülmesi de artık imkânsız hale gelmiştir.
Birinci derece deprem bölgesinde bulunan Ege sahillerinde meydana gelecek bir depremde kimsenin tahmin edemeyeceği yıkımlar yaşanacaktır.
Mevcut belediyecilik anlayışı ile bunları önlemek mümkün değildir. İmar Kanunu'nda değişiklik yapılarak kıyılar Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na bağlanmalı..."
İlginç bir durum, yerelleşme kıyıları beton yığınına çevirince çareyi merkezde arıyoruz.
Yani dünya yerelleşirken biz hâlâ merkezileşiyoruz.
Bakalım Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, kıyılara bizi de şaşırtançağa uygun bir çözüm üretecek mi?