Kemal Kılıçdaroğlu'nun son iki girişimi de puan topladı. Erdoğan'la görüşmesi siyasi diyalogu yeniden devreye sokarken, Kürt meselesindeki rapor girişimi de partinin politika üretmesi açısından umut verdi. Ancak dikkat çekici bir şey var; sanki CHP'liler partinin hafızasını unutmuş gibiler.
Kılıçdaroğlu Kürt meselesine "aş ve iş" ekseniyle bakacağını daha kurultay konuşmasıyla açıklamıştı.
Şimdi aynı şeyi Başbakan Erdoğan'a sıraladığı önerilerde de görüyoruz, önerdiği üç madde de ekonomiyle ilgili.
Devlet bölgeye doğrudan fabrika kurmalı...
Et ve Balık Kurumu güçlendirilmeli, hayvancılık desteklenmeli...
Mayınlı araziler temizlenip topraksız köylülere verilmeli...
Ne silahların susturulmasına ilişkin bir yaklaşım var, ne de sorunun kimlik boyutuyla ilgili bir öneri. Komisyon üyelerinin konuşmaları da bu açıdan pek umut verici değil. Durum CHP'nin daha önceki iki raporunda dile getirilen yaklaşımların çok gerisinde.
O raporlar önemli, çünkü o raporların gereğini o gün yerine getirmemenin bedelini, CHP de, bu ülke de çok ağır ödedi.
SHP'nin 1990 raporunu kaleme alan Fuat Atalay, daha önceki bir konuşmamızda SHPCHP çizgisinin Kürt sorunundan nasıl uzaklaştıklarını şu sözleriyle anlatıyordu.
"Sosyal Demokratlar, 1993'ten sonra 1990 Temmuz'unda, dönemin SHP'sinde tartışılan ve oybirliğiyle onaylanan raporun özünde yer alan değerlendirmelere ve tespitlere aykırı birçok politikayı ve söylemi tercih etti. Acemi ve yanlış politikalarla, sosyal demokrat siyaseti ülkenin bu coğrafyasından sildiler. Planlı veya plansız, bu soruna ilişkin politika üretmeyi, dışlarındaki siyasetlere ihale ederek, bölge insanına yabancılaştılar. Böylece, bu coğrafyada yaşayan halk kitleleri bu yanlış politikalar nedeniyle, daha önceleri korunaklı bir liman gördükleri, sosyal demokrat siyasetten uzaklaştılar."
Türkiye toplumu, 20 yıl önce sorunun özünü kavrayıp halkın korunaklı limanı olan sosyal demokratlardan, 2010'da daha ileri ve demokratik şeyler bekliyor.
CHP'de yeni bir dönem yaşandığı biliniyor. Zaman ihtiyaç olduğu da çok açık. Ancak yine de CHP, elini çabuk tutmalı ve bir an önce Türkiye'nin bu kanayan yarasına sosyal demokrat çözüm üretmeli...