Anadolu, insanlık tarihinin en eski yerleşim yerlerine sahip ve onlarca uygarlığın gelip geçtiği bir coğrafya...
Doğal olarak kentlerimizin her biri de tarih müzesi gibi...
Çocukluğumun geçtiği Kars'ı ve Ani Harabeleri'ni hatırlıyorum. Kars, farkında olmadığımız o zengin şehirlerin başında geliyor.
Ama ne yazık ki, ne ilkokulda ne de lise yıllarında yaşadığım o coğrafyanın zengin geçmişiyle ilgili tek satır öğretilmedi bize...
Kuşkusuz bunda bir zamanlar o coğrafyada Ermenilerin yaşamış olmasının etkisi var. Var çünkü o geçmişi konuşmak bile yasaktı.
Şimdi yavaş yavaş Türkiye normalleşiyor ve kentlerimizin tarihi de gerçek boyutuyla ortaya çıkıyor.
Elimde "Başlangıcından Roma Devrine Kadar Kars Tarihi" isimli bir kitap var.
Sakarya Üniversitesi öğretim üyelerinden Ersin Hakan'ın yazdığı kitabı okudukça şaşırıyorum. O kitapta, insanlığın serüveninin de nasıl iç içe geçtiğini de görmek mümkün.
Kars'ın tarihinde kimler yok ki? Hititler, İskitler, Urartular, Medler, Persler... Hatta Makedonyalı İskender bile bir döneme imzasını atmış... Kuşkusuz daha sonra başka halklar ve milletler de var.
Ancak en önemli eksiklik kazı ve araştırmanın yetersizliği... Bu olmayınca kitapların ortaya çıkması da zor ve masraflı oluyor. Yazar Hakan bu konuda şunları söylüyor:
"Günümüzde şehir tarihçiliği söz konusu olduğunda yaşanan en önemli sıkıntı, araştırma eksikliği... Medeniyetin beşiği Doğu'dur ancak araştırmalar çoğunlukla Batı'da yapılmıştır."
Tam da bu nedenle kitap işadamı İsamettin Akkurt'un desteği olmasaydı belki de okuyucuya zor ulaşırdı. Geliri Kars Ardahan Iğdır Vakfı aracılığıyla öğrencilere burs olarak verilecek kitaba emeği geçen herkesi kutluyorum.