Başbakan Erdoğan'ın muhalefet partileriyle görüşmesinden siyasi bir sonuç çıkması gerekmiyor, önemli olan siyaset kanallarının açık tutulması...
Bu belki de olası bir sonuçtan çok daha önemli ve gerekli... Bu yüzden muhalefet istemese bile AK Parti'nin bu alanı zorlaması gerekiyor. Çünkü önümüzde bir seçim değil referandum var.
Araştırmalar da ortaya koyuyor ki, bu referandumda her partinin tabanında "evet" diyecekler de var, "hayır" diyecekler de...
Hangisinin daha yüksek olacağını siyasetin dili belirleyecek.
Kuşkusuz sadece rakamlar değil, kanaatler de anayasa paketinin eskisiyle kıyaslandığında daha ileri bir adım olduğunu gösteriyor. Dahası Türkiye'nin özlemi sivil bir anayasa yapmaya giden yolu bu paketin sonucu belirleyecek. Muhalefet partilerinin bir kısmı, AK Parti'nin hanesine artı yazılmaması için var gücüyle "hayır" diyebilir, hatta bir kısım gazeteci kendi savunduklarının doğrulanması için inadına "hayırda hayır" olduğunu söyleyebilir.
Ama biliyoruz ki, 30 yıldır özü değiştirilemeyen bu 12 Eylül anayasasını bir türlü değiştiremedik. Sivil siyaset bu konuda girişimlerde bulunda ama başaramadı. İlk kez şimdi, Türkiye toplumunun önüne anayasasını değiştirmek için bir şans çıkıyor.
Yetmez ama önemli...
İşte bu nedenle partilerin "siyaset alanına" çekilmesi gerekiyor. Bir genel seçim olsa, siyasi kutuplaşmanın gereği partiler arası görüşmenin önemi bu kadar öne çıkmayabilir. Ancak önümüzde bir reform süreci var ve Türkiye toplumunun nefes alması için bu yolun açılması gerekiyor.
MHP sert ve itham edici bir söylemle "ben görüşmek istemem" dese de, BDP terör karşısında beklenen tavrı benimsemese de, tek çözümün "siyaset" olduğu gerçeğinden hareketle onları siyaset alanına çekmek gerektiği çok açık.
Başbakan Erdoğan ve partisi her şeye rağmen Türkiye'nin geleceği için bu partilerle görüşmeli.
Türkiye'nin buna ihtiyacı var. Ayrıca 12 Eylül mağduru partilerin 30 yıl sonra 12 Eylül zihniyetinin değişmesine "hayır" demelerini halka anlatmalarını kolaylaştırmamak gerekiyor.
O partilere uzatılacak el, gerilen siyaseti yumuşattığı gibi, o partilere oy veren milyonların gönlünü de kazanacaktır.
