Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MAHMUT ÖVÜR

Şehirlerin 'kraliçesi' İstanbul

İstanbul, 2010 Avrupa Kültür Başkenti olduktan sonra ilk kez Avrupa Parlamentosu'nda görücüye çıktı. Bu kez sadece İstanbul ekibi değil, Ankara da çıkarmaya destek için Brüksel'deydi; başta Devlet Bakanı ve Baş Müzakereci Egemen Bağış olmak üzere, AK Parti ve MHP'den milletvekilleri ile birkaç bürokrat.
İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti ajansı ise bir hayli kalabalıktı. Danışma Kurulu Başkanı Hüsamettin Kavi, Yürütme Kurulu Başkanı Şekip Avdagiç, 2010 Ajansı ile AB ilişkilerinin geliştirilmesinde danışmanlık yapan Cengiz Aktar, 2010'a hayat veren projelere imza atan Beral Madra, Suay Aksoy, Vecdi Sayar, Korhan Gümüş, Yılmaz Kurt ve ekibi oradaydı.
Öncelikle şu ilginç durumu hatırlatmakta yarar var: İstanbul, AB üyesi olmadan Kültür Başkenti olan tek şehir... Yani AB üyesi olmayan Türkiye'nin İstanbul'u Avrupa'nın Kültür Başkenti...
Peki bunun ne yararı var?
Bir kere İstanbul Avrupa'nın gündeminde. AB'nin en çok turist çeken Paris gibi önemli kentleri yüzde 5'le yüzde 15 arasında turist kaybederken, İstanbul geçen yıl yüzde 4 artışla 7 milyon turist çekti. Bu ilgiyi Avrupa Parlamentosu'nda da görmek mümkün...
Etkinlik öncesinde basına bilgi veren Şekip Avdagiç beklentisini şöyle özetliyordu:
"27 AB ülkesinden parlamenterler kayıt yaptırdı. 240 kişi katılacak..."
Parlamento'da düzenlenen etkinliğin konusu "İstanbul'un Avrupa kültürüne katkısı" Konuşmacılar da renkli ve farklı isimlerdi; Devlet Bakanı Egemen Bağış, AP üyesi Sosyoloji Profesörü Nilüfer Göle ve Küresel İletişim profesörü Yudhisthir Raj Isar.
Salon beklenenin üstünde doluydu ve konuşmacılar pür dikkat izlendi.
Özellikle Devlet Bakanı Egemen Bağış'ın şu tespiti kulislerde bir hayli yankılandı:
"İstanbul'un en önemli özelliği çok kültürlü olmasıdır. Çeşitli kültür, dil ve geleneklerin birlikte eridiği bir şehir İstanbul."
Bu tespiti yapan Bağış Türkiye'nin de önemli bir noktaya geldiğini belirterek şunları söyledi:
"Türkiye yeni bir aşamaya girdi. Hükümet Alevileri, Yahudileri, Kürtleri, kadınları dinliyor, sorunlara çözüm bulmaya çalışıyor. Buradan bakınca bugün Avrupa sorundur, Türkiye ise çözümdür..."

Mimar Sinan, Pamuk ve Akın

Bağış'ın bu yaklaşımını Sosyolog Nilüfer Göle biraz daha açarak sürdürdü:
"Bugün İstanbul'un kültür başkenti olması aslında çok ironik. Çünkü halen Türkiye'nin AB üyeliği tartışılıyor. AB ülkelerinde kültürün birleştirici değil, ayrıştırıcı olarak kullanıldığını Türkiye'nin AB üyeliği konusunda çok açıkça gördük."
Göle, İstanbul'un Kültür Başkenti olmasını ironik olarak nitelemesine rağmen İstanbul'un Avrupalı kodlarına dikkat çekiyordu:
"Koca Sinan Ayasofya'ya yeni bir şekil verdi. Mimar Sinan olmadan bugün Osmanlı'nın işaretlerini anlayamayız. Ayasofya bir Hıristiyan, Müslüman sentezidir. Orhan Pamuk ise doğu ile batının sentezini oluşturdu. Üçüncü figür ise Fatih Akın... Almanya'da Türk kültürel kodlarını kullanarak sınırları aşıyor ve Avrupalı bir yapı ortaya çıkarıyor. Bu üç figür yeni kültürel kodlar getiriyorlar..."
Avrupa Parlamentosu'nda yapılan bu tartışmalardan sonra sorulara geçilince en ilginç soru bu kez muhalif sorularıyla bilinen Yunanlı parlamenter Niki Tzavela'dan geldi. Tzavela şöyle diyordu:
"İstanbul'u çok seviyoruz. Bizim için İstanbul Kraliçedir. Türkiye'nin Avrupa'ya en güçlü bağıdır İstanbul... Sayın Bağış siz çok şanslısınız. Çünkü şehirlerin en güzelinin milletvekilisiniz..."
Bu sözler salondan büyük alkış aldı. Sonra da başta İstanbul 2010 ekibi olmak üzere herkes tarafından tebrik edildi.
Etkinliği geride bırakıp, Avrupa Parlamentosu binasından ayrılınca, "Bu geziden geriye ne kaldı?" diye düşündüm.
Yukarıda önemsediğim şeyleri yazdım, yeni öğrendiğim bazı şeyleri de bir süre sonra yazacağım. Ama Sosyalist parlamenter Richard Hawitt'in şu sözlerini yazmadan geçmek istemedim:
"Bizim için kültür başkenti konsepti çok önemli. İstanbul'un bu konsept için seçilmesi de çok önemli başarı. Eğer şu ana kadar İstanbul'a gitmediyseniz herkese sesleniyorum, mutlaka İstanbul'a gidin ve Avrupa Kültür Başkenti'ni görün."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA