Brüksel'de toplantılar sürerken Fenerbahçe'nin Twente ile maçı da ihmal edilmiyor. Maç için Brüksel'deki Fenerbahçeliler Derneği'nin lokali ayarlanıyor. Tam maç başlarken oraya gidiyoruz. Sakin ve şık bir mekân. Biraz şaşırsak da hoşumuza gidiyor.
Lokalin olduğu bölge bilindiği gibi ağırlıkla Afyon Emirdağlılardan oluşuyor. Biraz sonra Devlet Bakanı Egemen Bağış, AB Genel Sekreteri Büyükelçi Volkan Bozkır ve Türkiye'nin Brüksel Büyükelçisi de geliyor. Onlar gelir gelmez de Fener formaları çıkıyor ve başta bakan olmak üzere hepsine forma giydiriliyor. Doğrusu Bakan Egemen Bağış'ın çok mutlu olduğunu biliyorum ama diğerleri için aynı şeyi söyleyemem.
Tabii sonunda Fener'in maçı 1-0 kazanması herkesi mutlu ediyor. Maç sonrası orada yaşayan Türklerle konuşuyorum. Daha çok da "Demokratik Açılım"a dışarıdan nasıl bakıldığını merak ediyorum. Bir de Türklerin Kürtlere, Kürtlerin Türklere bakışını... Benzer soruları İsveç'te hem Türklere, hem de Kürtlere sordum. Doğrusu aldığım cevaplar pek iç açıcı değil. Fenerbahçeliler Derneği Başkanı Mahmut Korkmazer şöyle diyor:
"Zaten burada gettolar biçiminde yaşıyor bizim insanlarımız. Emirdağlılar burada, biraz ileride İstanbullular, öte yanda Konyalılar var. Türkler birbirinden kopuk, Kürtlerle ilişki hiç yok..."
İsveç'te Kürt diasporasının ne düşündüğünü ve başka gözlemleri de bir dahaki yazıya bırakalım.