Türkiye uzun yıllardır solunu arıyor. Çok gerilere gitmeye gerek yok. Sadece 90'lı yıllara bakmak bile bu arayışın ne kadar yoğun olduğunu ama bir sonuca ulaşmadığını gösteriyor.
Deniz Baykal'la rahmetli İsmail Cem'in "Yeni sol" çıkışı, sonrasında Baykal'ın tek başına "Anadolu Solu" arayışı o günlerde bir hayli yankı yarattı. O dönemde başka girişimler de oldu ama hep yarım kaldı.
2000'lerde ise AK Parti'nin tek başına iktidar olması "sol" arayışları sürdürse de "merkez sol"u "sosyal demokrat" rotasından çıkardı.
Ve başta CHP ve DSP olmak üzere sol ağırlıkla "ulusalcı" bir siyasi çizgiye girdi.
Solun bu pozisyonu, eski merkez sağın da yerini alan ve kendisini "muhafazakâr demokrat" siyasi çizgiye oturtan AK Parti ile arasındaki makası bir hayli açtı.
Merkez "sol" yüzde 20'lere hapsolurken, merkez sağı temsil eden AK Parti yüzde 40'ları aştı.
SHP ve Ergün faktörü
Bu tablonun devam edeceğini görenler her defasında Türkiye'nin gerçek sosyal demokrat bir partiye ihtiyacı olduğunu dile getirdi.
Hatta eski merkez sağın bilinen ismi bugünkü DP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk bile, bir ara AK Parti karşısında "sol iktidarı" umut olarak gösterdi.
Ama sol umut olamadı.
Çünkü Türkiye solu ağırlıkla özgürlükçü olmaktan çıkmıştı.
Şimdi bu algıyı ters yüz edecek yeni bir sol parti var, SHP...
Bir süre önce SHP kongresini yaptı ve genel başkanlığa "sivil, demokrat sol" bir söyleme sahip Hüseyin Ergün seçildi...
Ergün hem kongre konuşmasıyla, hem de Taraf gazetesinde Neşe Düzel'le yaptığı röportajda önemli açıklamalar yaptı.
Türkiye solunun darbelere karşı tavrını eleştirdi.
Türbanın üniversitelerde özgür olması gerektiğini söyledi.
Kürt, Alevi ve azınlıklar meselesinin daha fazla özgürlükle çözülebileceğinin altını çizdi. "
Türkiye bir açmazın içinde"
Kısaca demokrat, barışçı ve kalkınmacı bir sol siyasetin işaretini verdi.
Engin Ardıç bu çıkışı "Hele şükür dünya gözüyle ülkemizde 'adam gibi bir solcu lider' gördük" diyerek karşıladı.
Ve beklenen ilgiyi görmeyeceğini daha doğrusu tepki alacağını da söyledi. Dediği gibi de oldu.
Ancak şu gerçeğin altını da çizmek gerekiyor.
Ergün'ün çıkışı solun belli kesimlerinden tepki alsa da, bugünün Türkiyesi'nde eskiyle kıyaslanmayacak, "sivil, demokrat bir sol" iktidara yoğun bir talep olduğu kesin.
Mevcut "sol" bunu karşılamıyor ayrıca iktidar olma gibi bir derdi de yok.
CHP yüzde 20 oy alıyor ama "anahtar parti" konumunu koruduğu için de pozisyonundan memnun...
Hafta sonu Abant Platformu'nda yapılan toplantıda da en fazla altı çizilen ve tartışılan konu da buydu.
Bu talebi en net biçimde Prof. Dr. Fuat Keyman dile getirdi. Keyman şöyle diyordu:
"Türkiye, siyaseten bir açmazın içinde... Sert bir kutuplaşma yaşanıyor. Bu da sistemde bir dengesizlik yaratıyor. CHP'nin yüzde 20 bandına sıkışması AK Parti'nin seçimsel hegemonyayı sürdürmesi Türkiye'nin modernleşmesini zorlaştırıyor. Normalleşmesi için merkez sağın karşısına küreselleşmeyi doğru okuyan merkez solun çıkması gerekiyor. Çözüm bu..."
SHP ve Genel Başkanı Hüseyin Ergün, Türkiye'deki bu "sol iktidar" ihtiyacına cevap olabilirler mi bilinmez ama söyledikleriyle beklenen "sol siyasetin" çerçevesini çizdikleri çok açık.