CHP'nin AB ile ilişkileri bir ara çok tartışıldı. Geçtiğimiz hafta Almanya Dışişleri Bakanı sosyal demokrat Frank-Walter Steinmeir neredeyse bu eski tartışmaları hatırlatan bir biçimde CHP'yi eleştirince CHP-AB ilişkileri yeniden gündeme geldi.
Oysa CHP tam bir yıl önce herkesi şaşırtan bir adım atmış ve AB'nin başkenti Brüksel'de büro açmıştı. Bu da CHP AB ilişkilerinde yeni bir dönemin başladığına işaretti. Bu gelişmeye rağmen Almanya Dış İşleri Bakanının CHP'yi eleştirmesine CHP'nin AB Temsilcisi Kader Sevinç sert tepki gösterdi.
Sevinç gönderdiği mailde şöyle diyordu:
"Temsilciliğimiz açıldığından bu yana (Temmuz 2008) Avrupa Parlamentosu'nda gerek Alman sosyal demokratlar gerekse Sosyalist Grup'un 27 ülkeden diğer delegasyonlarını CHP'nin politikaları, Türkiye'deki genel durum konusunda bilgilendirdik."
Sevinç, Steinmeier'in CHP'nin yaptığı, uluslararası basının ilgiyle izlediği ve yer verdiği etkinliklerden, Baykal'ın Brüksel'e düzenlediği geniş ziyaret programından, basın özgürlüğü çalışmalarından, Almanya'da yaşanan Deniz Feneri yolsuzluğu ile ilgili atılan adımlardan da haberdar olmadığını söylüyordu. Sevinç, CHP'nin Türk siyasetinde bir ilki gerçekleştirdiğine dikkat çekiyor ve şöyle diyordu:
"CHP, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne tam üyesi olmasının Atatürkçü bir vizyonun ve çağdaşlaşma sürecinin parçası olduğunu düşünmekte ve bunu her vesileyle dile getirmektedir."